İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek, bir suç soruşturmasında “şahıs ya da parti ayrımı yapmadıklarını” belirterek bazı belediyelerle ilgili bilirkişi raporları istediklerini, raporlar ulaştığında “gereğinin yapılacağını” söyledi. Gürlek’in açıklamaları, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kendisine yönelik ETİ Maden şirketi iddialarının ardından geldi.
Özel, 2 Ekim 2024’te başsavcılığa atanan Gürlek’in 29 Kasım 2024’te ETİ Maden’in Lüksemburg şirketine yönetim kurulu üyesi yapıldığını ve dokuz ay maaş aldığını iddia etmişti. Gürlek, iddiayı “iftira” olarak niteleyip 500 bin lira manevi tazminat davası açmıştı. Şikâyet dilekçesinde, şirket yönetimine bakan yardımcılığı döneminde atandığı, başsavcılığa geçtikten sonra hiçbir toplantıya katılmadığı ve gelir elde etmediği belirtilmişti.
İBB soruşturmasına ilişkin ifadeler
İstanbul Büyükşehir Belediyesi odaklı yolsuzluk soruşturmasına değinen Gürlek, etkin pişmanlık sürecinde Ertan Yıldız’ın “çıtayı kırdığını” savundu. Yıldız’ın, örgütün yönetici kadrosunda ve Ekrem İmamoğlu’na yakın bir isim olduğunu ifade etti. İtirafçı beyanlarının teyit edilmeden kabul edilmediğini belirterek “Yeni bilgi istiyoruz, her söyleneni doğru kabul etmiyoruz” dedi.
Gürlek, tutuklular arasında AK Parti’ye yakın iş insanlarının da bulunduğunu hatırlatarak soruşturmanın kişilere ya da siyasi yapılara göre yürütülmediğini söyledi. Bazı belediyeler hakkında bilirkişi raporları talep ettiklerini, sonuçların ardından işlem yapılacağını vurguladı.
Örgüt iddiası ve diğer beyanlar
Başsavcı, hazırlanan iddianamede İmamoğlu’nun “çıkar amaçlı suç örgütünün yöneticisi” olarak değerlendirildiğini, örgütün Beylikdüzü döneminde oluşup İBB döneminde “en güçlü hâline ulaştığını” iddia etti. Örgüt lideri olarak tanımladığı Aziz İhsan Aktaş’ın belgeleri savcılığa teslim ettiğini, etkin pişmanlık hükümlerinin bu nedenle uygulandığını söyledi.
ETİ Maden savunması
Gürlek, ETİ Maden’e ilişkin atama iddiasını yeniden reddederek başsavcılığa atandıktan sonra istifa dilekçesini sunduğunu, herhangi bir imza ya da maaşının bulunmadığını belirtti. Kendisine yöneltilen iddiaların “sıkıştıkları için yapılan saldırılar” olduğunu savundu.