Gazeteci Gökçer Tahincioğlu, T24’te yayımlanan yazısında Türkiye’de suça sürüklenen çocuklara ilişkin son yılların en kapsamlı verilerini ortaya koyuyor. Açıklanan rakamlar, hem yargı süreçlerindeki yoğunluğu hem de çocukların giderek daha ağır suçlarla karşı karşıya kaldığını gösteriyor. En küçük yaş grubundan itibaren çocukların hem fail hem mağdur olarak ağır suç kategorilerinde yer aldığı görülürken, ergenlik döneminde rakamların dramatik biçimde arttığı anlaşılıyor. Bu tablo, çocuk adalet sisteminin taşıdığı yükü ve toplumda giderek büyüyen risk haritasını çarpıcı biçimde gözler önüne seriyor.,
Resmi verilere göre 2023 yılında çocuklarla ilgili açılan davalarda 67 bin 934 mahkûmiyet, 32 bin 662 beraat kararı verildi; 41 bin 803 dosyada hükmün açıklanması geri bırakıldı. Düşme, birleştirme, görevsizlik ve yetkisizlik kararlarıyla beraber toplam 202 bin dosya sonuçlandırıldı. 2024 yılı ise daha yüksek bir tablo sundu. Adalet İstatistiklerine göre yıl içinde 68 bin 98 mahkûmiyet, 32 bin 236 beraat ve 47 bin 608 hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararıyla birlikte toplam 211 bin 946 dosya karara bağlandı.
Veriler, 0–11 yaş grubundaki çocukların dahi ağır suç tipleriyle ilişkilendirildiğini ortaya koyuyor. Bu yaşta 4 bin 515 çocuk kasten yaralama suçunun faili, 3 bin 62 çocuk ise mağduru olarak kayda geçti. Aynı grupta 1591 çocuk cinsel istismar faili, 1350 çocuk ise mağdur olarak yer aldı.
12–14 yaş aralığında tablo paralel biçimde sürüyor. Bu yaş grubunda 16 bin 554 kasten yaralama faili ve 13 bin 7 mağdur bulunurken, tehdit suçunda 3 bin 732 fail ve 3 bin 83 mağdur kaydedildi. Cinsel istismarda ise 3 bin 219 fail ve 2 bin 911 mağdur yer alıyor.
Rakamların en yüksek seviyeye çıktığı dönem olan 15–18 yaş aralığında tablo daha çarpıcı. Bu yaş grubunda 32 bin 720 kasten yaralama faili ve 23 bin 151 mağdur bulunuyor. Tehdit suçunda 7 bin 299 fail ve 6 bin 153 mağdur kaydedilirken, hürriyetten yoksun bırakma suçunda 1755 fail ve 1461 mağdur yer alıyor. Cinsel istismar suçunda ise 598 fail ve 557 mağdur tespit edilmiş durumda.
Bu veriler, Türkiye’de çocukların hem fail hem mağdur olarak giderek daha ağır suçların içinde yer aldığını ve çocuk adalet sisteminin alarm veren bir yoğunluğa ulaştığını ortaya koyuyor.