Önce Çocuklar Derneği’nin hazırladığı saha araştırması, Diyarbakır ve Adıyaman illerinde afet sonrası süreçlerde sivil toplum kuruluşlarının (STK) karşılaştığı zorlukları, müdahale yöntemlerini ve hak temelli çalışmalarını ortaya koydu.
Mart–Haziran 2025 tarihleri arasında yürütülen çalışmada, afetlerden doğrudan etkilenen iki ilde faaliyet gösteren 30 farklı STK’dan 47 temsilciyle derinlemesine görüşmeler yapıldı. Görüşülen kuruluşlar; kadın, çocuk, mülteci, engelli ve insan hakları alanlarının yanı sıra sağlık, eğitim, çevre ve insani yardım gibi konularda sahada aktif olan kurumları kapsıyor. Katılımcılar arasında yöneticiler, proje sorumluları ve saha çalışanları yer aldı.
Araştırma, niteliksel ve fenomenolojik bir yaklaşımla yürütüldü. STK temsilcilerinin afet öncesi hazırlık, afet anı ve sonrasındaki müdahaleleri, karşılaştıkları zorluklar, hak temelli yaklaşımları, işbirlikleri ve kapasite ihtiyaçları gibi konulardaki anlatıları tematik analiz yöntemiyle değerlendirildi. Elde edilen bulgular, “Afet Öncesi Hazırlık”, “Müdahale Süreci”, “Karşılaşılan Zorluklar”, “Hak Temelli Yaklaşım”, “Kurumlararası İşbirlikleri”, “Kapasite-İhtiyaçlar” ve “Politika Önerileri” başlıkları altında toplandı.
Raporda, STK’ların özellikle kadınlar, çocuklar, engelliler, mülteciler ve LGBTİ+ bireyler gibi dezavantajlı grupların ihtiyaçlarını gözeterek çalıştığı vurgulandı. Diyarbakır’da kurulan Kent Koruma ve Dayanışma Platformu ile Çocuk Odaklı Kriz Ağı, farklı alanlarda faaliyet gösteren STK’ları bir araya getirerek koordineli yardımı mümkün kıldı. Ancak, kamu kurumlarıyla iş birliğinin çoğu zaman kişisel ilişkiler düzeyinde kaldığı ifade edildi.
Öne çıkan bulgular ise şöyle sıralandı:
- STK’ların büyük kısmının deprem öncesinde afet eylem planı bulunmuyordu.
- İlk günlerde yaşanan koordinasyon eksikliği ve lojistik yetersizlik, yardımların dengesiz dağılmasına yol açtı.
- Afetzedelere yardım, “lütuf” değil “hak” olarak tanımlandı; ayrımcılık karşıtlığı ve insan onuruna saygı temel ilke oldu.
- Psikososyal destek, hukuki danışmanlık ve teknik eğitim gibi alanlarda ciddi eksikler tespit edildi.
- Finansal sürdürülebilirlik eksikliği, uzun vadeli destek çalışmalarını güçleştirdi.
Araştırmada, her STK için zorunlu afet eylem planı hazırlanması, yerel afet meclislerinin kurulması, belediyelerde Acil Afet Koordinasyon birimlerinin oluşturulması ve kamu-STK iş birliğinin kurumsallaşması gibi öneriler yer aldı. Amaç, gelecekte olası afetlerde daha hızlı, kapsayıcı ve hak temelli müdahalelerin hayata geçirilmesi.