Türkiye’yi sarsan e-imza skandalı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı’nın adına sahte kimlikle üretilen bir e-imzanın tespit edilmesiyle ortaya çıktı. BTK, 29 Şubat 2024’te usulsüzlüğü fark etti; 1 Mart’ta e-imza üreticisi yedi firmaya fiziksel kimlikle e-imza üretimini durdurma talimatı verdi ve geniş çaplı bir soruşturma başlattı.

BTK’nın log kayıtları üzerinden yürüttüğü inceleme sürerken, Gazi Üniversitesi’nden “öğrenci bilgi sistemimizde bir gariplik var” uyarısı geldi. Bunun üzerine BTK’ya bağlı Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) üniversiteye fiziki olarak giderek sistemdeki yetkisiz erişimleri inceledi. İnceleme sonucunda, vefat eden kişilerin adına sahte diplomalar üretildiği ve bu belgelerin sistemde aktif hâle getirildiği ortaya çıktı.

Adli makamlara bildirilen olayın ardından, tüm üniversiteler uyarılarak sistemlerini gözden geçirmeleri ve şüpheli durumları savcılıklara bildirmeleri istendi. BTK, 10 Ekim 2024’te tüm e-imza başvurularında fiziksel evrakla işlem yapma yöntemini tamamen kaldırarak süreci dijital kimlik doğrulama sistemine taşıdı.

Bugün itibarıyla e-imza başvuruları yalnızca üç yöntemle yapılabiliyor:

EGM'den "sahte e-posta" uyarısı
EGM'den "sahte e-posta" uyarısı
İçeriği Görüntüle
  • Yapay zekâ destekli görüntülü NFC kimlik doğrulaması

  • e-Devlet üzerinden mobil imza

  • Dijital bankacılık üzerinden doğrulama

Ayrıca BTK, Ocak 2025 itibarıyla yeni bir güvenlik uygulaması başlatarak, e-imza başvurusu yapıldığında kişinin tüm telefonlarına SMS bilgilendirmesi gönderilmesini ve e-imzanın ancak 6 saat sonra aktif hâle gelmesini zorunlu kıldı. Vatandaşlar, e-Devlet üzerinden adlarına kayıtlı sertifikaları (NES) sorgulayarak, sahte e-imza üretimi olup olmadığını kontrol edebiliyor.

Merkezi sınavlar etkilendi mi?

Skandalın LGS, YKS, KPSS gibi merkezi sınavlara etki edip etmediği konusunda yetkililer, bu sınavlarda tüm süreçlerin dijital olarak yürütüldüğünü ve manuel veri girişi yapılmadığını vurguladı. Ancak bazı üniversitelerin veya kurumların kendi sınavlarında, manuel veri girişinin olduğu alanlarda usulsüzlük ihtimaline dikkat çekildi.

Skandalla ilgili şu ana dek 199 kişi gözaltına alındı; bunlardan 37’si tutuklandı. Soruşturma kapsamında iki ayrı iddianame hazırlandı, süreç halen devam ediyor.

Kaynak: Hürriyet