DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada asgari ücret, bütçe ve demokratikleşme konularında önemli açıklamalarda bulundu. Hatimoğulları, “Asgari ücret en az yoksulluk sınırının yarısı kadar olmalı ve yılda dört kez artırılmalı” diyerek emekçilerin yaşam koşullarına dikkat çekti.
“İnsan Hakları ve Adalet Sağlanmadan Barış Mümkün Değil”
Konuşmasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ hakkında verdiği kararları hatırlatan Hatimoğulları, iki siyasetçinin de derhal serbest bırakılması gerektiğini vurguladı. “Demokrasi, adalet ve insan hakları olmadan toplumsal barıştan söz edemeyiz” dedi.
Hatimoğulları, “Terörsüz Türkiye” söylemini tarihi bir fırsat olarak nitelendirdi. Güven artırıcı ve somut adımların atılması gerektiğini belirterek, Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarına dikkat çekti. “Yasal düzenlemelerle bu süreç desteklenmelidir” ifadelerini kullandı.
Kürtçe Paylaşım Toplumsal Birliği Güçlendirir
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Diyarbakır ziyareti ve Meclis’in resmi hesabından yapılan Kürtçe paylaşım hakkında konuşan Hatimoğulları, bu adımı olumlu bulduğunu söyledi. “Cumhuriyet’i demokrasiyle buluşturmaktan, Kürt halkını demokratik bir cumhuriyet idealine yaklaştırmaktan kimse kaybetmez” dedi.
2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’ni de eleştiren Hatimoğulları, bütçenin önceki yıla göre faiz giderlerinde %40 artış içerdiğini belirtti. “Bütçenin %15’i faize gidiyor. Halk için değil, sermaye için yapılan bir bütçeyle karşı karşıyayız” dedi.
“Asgari Ücret Yoksulluk Sınırının Yarısı Olmalı”
Türkiye’de çalışanların neredeyse yarısının asgari ücretle geçindiğini vurgulayan Hatimoğulları, bu ücretin insan onuruna yakışır bir düzeye çıkarılması gerektiğini söyledi. “Asgari ücret, yoksulluk sınırının en az yarısı kadar olmalı. Emekçiler insanca yaşamak istiyor” dedi.
Son olarak Irak ve Suriye’ye asker gönderme tezkeresinin süresinin uzatılmasına da değinen Hatimoğulları, tezkere politikasını “güvensizliği artıran bir anlayış” olarak nitelendirdi. “Barış ve diyalog yerine askeri çözümlere yönelmek, halkların ortak geleceğine zarar veriyor” dedi.