Eğitim

İzmir’de Öğrencilerden Kürtçe Eğitim İçin Komün Adımı

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi öğrencileri, Kürtçenin anadilde eğitim ve yasal statü talebi kapsamında Kürtçe eğitim komünü kurduklarını duyurdu.

Abone Ol

Barış ve Demokratik Toplum Süreci yeni bir aşamaya girerken, sürecin temel gündemlerinden biri olan Kürtçenin yasal statüsü ve anadilde eğitim talebi üniversitelerde de karşılık buluyor. Kürdistan ve Türkiye’nin farklı kentlerinde Kürtçeye ilişkin talepler yükselirken, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi öğrencileri Kürtçe eğitim çalışmalarını kurumsallaştırmak amacıyla “Koma Zanîngeha Katîp Çelebî ya Kurdî” komününü hayata geçirdi.

Komünün kuruluşuna öncülük eden öğrencilerden Fırat Demir ve Sedef Poyraz, yürüttükleri çalışmalara dair değerlendirmelerde bulundu. Fırat Demir, Kürt halkının dili, kültürü ve toplumsal hafızasının binlerce yıl boyunca komünal yaşam pratikleriyle şekillendiğini vurguladı. Kürtçenin yalnızca bir iletişim aracı değil, aynı zamanda ortak hafızanın ve toplumsal sürekliliğin taşıyıcısı olduğunu belirten Demir, baskı ve inkâr politikalarına rağmen dilin varlığını korumasının halkın örgütlü yaşamı sayesinde mümkün olduğunu ifade etti.

Demir, bireysel çabalardan çok kolektif direniş ve dayanışmanın belirleyici olduğuna dikkat çekerek, komün anlayışını yalnızca fiziksel bir birliktelik olarak değil; duygusal, kültürel ve zihinsel bir ortaklaşma alanı olarak tanımladı. Birlikte düşünmenin, üretmenin ve tartışmanın komün fikrinin merkezinde yer aldığını belirten Demir, kurdukları yapının tarihsel bir sürekliliğin parçası olduğunun altını çizdi. Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne gençlik kimliğiyle dahil olduklarını söyleyen Demir, taleplerini görünür kılmak ve sürecin aktif bir öznesi olmak istediklerini dile getirdi. Kürtçe dil, kültür ve sanat çalışmalarının ahlaki-politik toplumun kültürel alanında bir “mikro komün” niteliği taşıdığını vurguladı.

Komüne ilişkin konuşan Sedef Poyraz ise amaçlarının özellikle Kürt gençlerini dil, kültür, tarih ve edebiyat üzerine düşünmeye teşvik etmek olduğunu belirtti. Geçmişte Kürt kimliğini ve dilini açıkça ifade etmenin korkuyla karşılandığını söyleyen Poyraz, Kürtçenin çoğu zaman ev içine hapsedildiğini ve kamusal alandan dışlandığını ifade etti. Bugün bu korkunun kısmen aşıldığını dile getiren Poyraz, Kürtçenin bilim, toplum ve eğitim dili haline gelmesi için mücadele ettiklerini söyledi.

Poyraz, atılan bu adımların gelecekte çocukların anadillerinde eğitim almasının önünü açacağına dair umut taşıdıklarını belirterek, bu sorumluluğun kolektif biçimde üstlenilmesi gerektiğini vurguladı. Üniversitelerde ve okullarda örgütlenmenin önemine işaret eden Poyraz, başka öğrencilerin ve çocukların da benzer komünler kurması için çağrıda bulundu. Sosyal medya aracılığıyla seslerini daha geniş kitlelere duyurmayı hedeflediklerini ifade eden Poyraz, ihtiyaç duyanlara yol göstermek ve kaynak paylaşımı yapmak konusunda da dayanışmaya hazır olduklarını söyledi.

Kürtçe eğitim komünü, İzmir’de üniversite gençliğinin anadilde eğitim ve kültürel haklar mücadelesine yönelik yeni ve dikkat çekici bir adım olarak değerlendiriliyor.