Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in öncülüğünde hayata geçirilen Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi, uygulamada beklenen etkiyi yaratmadı. Paket kapsamında kamu kurumlarının “ihtiyaç fazlası” taşıtlarını satarak kamu kaynaklarını verimli kullanması hedeflenmişti. Ancak yılın ilk 6 ayında satışlardan elde edilen gelir ile yapılan yeni alımlar arasında çarpıcı bir dengesizlik ortaya çıktı.
5 milyon liralık satış, 161 milyon liralık alım
BirGün’ün kamu verilerine dayandırdığı habere göre, Ocak–Haziran 2025 döneminde kamu kurumları sadece 5 milyon 109 bin TL değerinde araç sattı. Aynı süreçte ise 161 milyon 182 bin TL tutarında yeni araç alımı yapıldı. Bu, kamunun sattığı her 1 TL’lik taşıta karşılık 31 TL’lik yeni alım yaptığı anlamına geliyor.
Mart ayı, 3 milyon 568 bin TL ile araç satışlarının en yoğun gerçekleştiği ay oldu. Ancak yıl genelinde toplam satış geliri, 2024'ün aynı dönemine kıyasla yaklaşık %80’lik bir düşüş gösterdi. Geçtiğimiz yılın ilk yarısında kamu araç satışları 26 milyon 358 bin TL gelir sağlamıştı.
120 bin aracın yalnızca bini "ihtiyaç fazlası" sayıldı
Aralık 2024 itibarıyla kamunun kullanımındaki yaklaşık 120 bin aracın yalnızca bin adedi “ihtiyaç fazlası” olarak sınıflandırıldı. Bu durum, tasarruf hedeflerinin başlangıçtan itibaren sınırlı kaldığını gösterdi.
Satışlar sembolik düzeyde kaldı
Uzmanlar, uygulamadaki bu çelişkiye dikkat çekerek, kamuda gerçek anlamda tasarruf yapılabilmesi için öncelikle ihtiyaç fazlası tanımının genişletilmesi ve kamu ihalelerinde araç alımına dair denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Kamu maliyesinde verimlilik çağrısı yapan sivil toplum kuruluşları ise “tasarruf” adı altında yürütülen süreçlerin topluma daha açık ve denetlenebilir biçimde yürütülmesi gerektiğini vurguluyor.