Son günlerde moda dünyasının gözü Milano’da. Podyumda alışılmadık bir sahne var: kıras fistanlar, direnişten ilham alan kadınlar ve Kürt kültüründen izler taşıyan tasarımlar… Tüm bunların arkasında kim var? Onun adı Lara Dizeyê. Sadece bir modacı değil, aynı zamanda kültürün ve hafızanın taşıyıcısı olan bir sanatçı. Hikâyesi Viyana’dan Erbil’e, oradan Paris ve Milano’ya uzanan, hem bireysel hem de kolektif bir yolculuğu anlatıyor.
Viyana’dan Erbil’e uzanan bir yol
Avusturya’nın başkenti Viyana’da dünyaya gelen Lara Dizeyê, Kürt bir ailenin çocuğu olarak büyüdü. Babası Homer Dizeyê, ünlü bir Kürt şair ve şarkıcı. Saddam Hüseyin rejimi tarafından ailesi tehdit edilince, Lara on iki yaşındayken ailesiyle birlikte Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etti. Bu göç, onun hayatında hem bir zorunluluk hem de yeni ufukların kapısını aralayan bir dönemeç oldu. Amerika’da Virginia eyaletindeki George Mason Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler eğitimi aldı. Akademik bir geçmişe sahip olsa da kalbi hep moda ve tasarım dünyasında attı.
Lara, kendisini bir “dünya insanı” olarak tanımlıyor. İngilizce, Kürtçe, Farsça, Arapça ve Almanca konuşabiliyor. Farklı kültürlerin ona kattığı çeşitliliği, tasarımlarına da yansıtıyor. Ancak merkezinde hep Erbil var. Uzun zamandır Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin başkentinde yaşayan tasarımcı, çalışmalarını buradan yürütüyor ve Kürt kültürünü evrensel bir moda diliyle dünyaya aktarmayı hedefliyor.
Kürt kültürünü haute couture sahnesine taşımak
Lara Dizeyê’nin en büyük iddiası, Kürt kostümlerinin doğru tasarlandığında dünya sahnesinde parlayabileceğini göstermek. Ona göre özgünlük, modanın tek anahtarı. Bu yüzden popüler olanı kopyalamak yerine, geleneksel unsurları modern bir bakış açısıyla yeniden yorumluyor. Newroz’dan İştar’a, Ezidî kültüründen Rojhılat’a kadar pek çok sembol koleksiyonlarında hayat buluyor.
Paris Moda Haftası 2023’te uluslararası büyük bir platformda ilk kez boy gösterdiğinde dünya basını, onun tasarımlarını hem otantik hem de evrensel olarak tanımladı. Şimdi ise Milano Moda Haftası’nda sergilediği “Efsunlu Milano” koleksiyonu ile tekrar gündemde.
Efsunlu Milano: Hikâyelerle dolu bir koleksiyon
Dokuz aylık bir çalışmanın ürünü olan koleksiyon, 30 parçadan oluşuyor. İlk tasarım, tarihi Erbil Kalesi’nin ihtişamını sahneye taşıdı. Dizeyê, “Kale hepimizin sevgisinin sembolü; güçlü bir başlangıç için onu seçtik” diyerek seçimlerinin ardındaki anlamı açıklıyor.
Koleksiyon boyunca izleyiciler, Kürt tarihinden ve kültüründen izler taşıyan tasarımlarla karşılaştı. Newroz’un doğa ve gökyüzüyle kurduğu bağ, Rojhılat’ın direniş ruhu, Ezidî kültürüne yapılan göndermeler ve savaşta eşlerini kaybeden kadınlara adanan “Bêwejin” tasarımı defileye derinlik kattı. Finalde ise Kürdistan bayrağının renkleri sahneyi doldurdu ve uluslararası izleyiciler üzerinde büyük bir etki bıraktı.
Dizeyê için bu koleksiyon sadece estetik bir şov değil; aynı zamanda bir hafıza ve direniş çağrısıydı. Katılımcıların özellikle Kürdistan bayrağının renklerini gördüklerinde çok etkilendiklerini belirtti. Onun tasarımları, sadece giysi değil, geçmişten günümüze uzanan bir kültürel anlatının temsilcisi olarak sahnede hayat buluyor.
Kültür elçisi, kadınların sesi
Lara Dizeyê yalnızca bir modacı değil, aynı zamanda Kürdistan Kültür Elçisi unvanına sahip. Moda onun için sadece estetik değil; bir direniş ve temsil alanı. Son koleksiyonu “Ateş”, Jina Emini ve “Jin, Jiyan, Azadî” sloganıyla sokaklara çıkan kadınlara adandı. Bu koleksiyon, Kürt kadınlarının mücadelesine ve sesine bir saygı duruşu niteliğinde.
Yaratıcılığını hem köklerinden hem de kadınların mücadelelerinden alan Dizeyê, modayı bir sanat dili olarak kullanıyor. Amacı, Kürt kültürünü dünyaya tanıtmak ve kadınların hikâyelerine ses olmak. “Yaptığım iş, kültürümüzün zenginliğini göstermek kadar kadınların gücünü de görünür kılmak için” diyor.
Bir kültür yolculuğu
Lara Dizeyê’nin Milano’daki başarısı, modanın sadece estetik bir araç değil, aynı zamanda kültürel bir anlatım olduğunu bir kez daha gösterdi. Onun için her tasarım bir hikâye; bazen bir kale, bazen bir bayrak, bazen de bir annenin sessiz direnişi. Kürt kültürü, onun ellerinde hem geçmişten izler taşıyor hem de modern dünyanın sahnesinde yeniden hayat buluyor.
Lara Dizeyê, tasarımlarıyla yalnızca moda dünyasında değil, kültürel hafızanın korunması ve kadınların sesinin duyurulması alanında da önemli bir rol üstleniyor. Paris’ten Milano’ya uzanan bu yolculuk, Kürt modasının dünya sahnesindeki gücünü ve potansiyelini kanıtlıyor.