Dünya

Rusya, WhatsApp'ı yasaklamaya hazırlanıyor

Putin’in imzaladığı kararnameyle, Rusya’da satılacak tüm dijital cihazlara devlet destekli mesajlaşma uygulaması “Max” önyüklü gelecek

Abone Ol

Rusya, Batılı dijital platformlara karşı yürüttüğü kontrol politikalarında yeni bir sayfa açtı. Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından imzalanan kararla, 1 Eylül 2025’ten itibaren ülkede satılan tüm yeni dijital cihazlara devlet destekli “Max” uygulaması önyüklü olarak gelecek.

VK Grubu tarafından geliştirilen “Max”, yalnızca mesajlaşma değil; sesli-görüntülü arama, sosyal medya, çevrim içi ödeme ve kamu hizmetlerine erişim gibi birçok işlevi bünyesinde barındıran bir süper uygulama olarak tanıtılıyor. Kremlin, uygulamayı Çin’in WeChat modeline benzer, bütünleşik bir dijital ekosistem olarak konumlandırıyor.

Ancak bu hamle, kişisel veri güvenliği ve dijital haklar açısından ciddi tartışmaları da beraberinde getirdi. Uygulamanın; mikrofon, kamera, konum ve finansal bilgilere erişim yetkisiyle donatıldığı ve hatta kullanıcı silse dahi arka planda çalışmayı sürdürebileceği öne sürülüyor. Gazeteci Andrey Okun, bu kapsamda uygulamayı “dijital gulag” olarak tanımladı.

"Batılı uygulamalar ulusal güvenliği tehdit ediyor"

Rusya Parlamentosu Bilgi Politikası Komitesi Başkan Yardımcısı Anton Gorelkin, WhatsApp gibi Batılı uygulamaların “ulusal güvenliğe tehdit” oluşturduğunu ileri sürdü. Gorelkin’e göre bu platformların Rusya'dan çekilme vakti geldi; “yerli alternatifler hazır” dedi.

Kremlin'in kısıtlamaları yalnızca WhatsApp'la sınırlı değil. Daha önce Meta’ya ait Facebook ve Instagram “aşırılıkçı faaliyetler” kapsamında yasaklanmıştı. Yeni düzenlemeyle, bu platformlarda içerik aramak ya da paylaşmak bile para cezasıyla karşılanabilecek.

Öte yandan, Rusya menşeli Telegram şimdilik bu kapsamın dışında tutuluyor. Uygulamanın, mevcut yasalarla uyumlu hareket etmesi halinde faaliyetlerini sürdürebileceği belirtildi.

Putin’in bu dijital dönüşüm adımı, jeopolitik gerilimlerin ve Batı ile yaşanan ekonomik-siyasi ayrışmanın bir sonucu olarak görülüyor. “Max” ile birlikte hem kullanıcı davranışlarının yeniden şekillendirilmesi hem de devletin dijital alandaki kontrol gücünün artırılması hedefleniyor.