Ankara’da Libya Genelkurmay Başkanı Muhammed Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesine ilişkin yürütülen soruşturmada teknik incelemeler sürerken, “dış müdahale” ve “istihbarat operasyonu” iddiaları kamuoyunda tartışma yarattı. 26 Aralık 2025 itibarıyla ortaya çıkan teknik bulgular ve köşe yazılarına yansıyan iddialar, kazanın nedenine ilişkin soru işaretlerini artırdı.
Gazeteci Abdulkadir Selvi, kaleme aldığı yazıda uçağın düşüşünün basit bir teknik arızadan ziyade planlı bir siber-fiziksel müdahale olabileceğini öne sürdü. Selvi’ye göre, Malta bayraklı uçağın elektrik sistemine daha önce yerleştirilen bir aparat, dışarıdan gönderilen bir “sinyal” ile havada aktif hale getirilmiş olabilir.
İddiaya göre Malta’nın, Mossad ve MI6 gibi yabancı istihbarat servislerinin operasyonel faaliyetlerine açık bir merkez olduğu, bu nedenle müdahalenin bu hat üzerinden yapılmış olabileceği değerlendiriliyor. Uçağın Malta bayraklı olmasına rağmen çoğunlukla Fransa’da kullanıldığı ve Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe tarafından da tercih edildiği bilgisi de soruşturmada yer alıyor.
Kule kayıtları ne gösteriyor?
Kule kayıtları ve ilk teknik incelemelere göre uçak, kalkıştan yaklaşık 14 dakika sonra pilot tarafından “genel elektrik arızası” bildirimi yaptı. Pilotun önündeki ekranların tamamen kapanmadığı, ancak birkaç kez kararıp tekrar geldiği tespit edildi. Son iki dakikada pilotun uçağı Esenboğa’ya döndürmek için yoğun çaba sarf ettiği, bu sırada uçağın burnunu sola kırarak 15 bin feet seviyesine indiği ve kısa süre sonra radardan kaybolduğu belirlendi.
Soruşturmada son durum
Soruşturma kapsamında Türkiye, Libya ve Fransa’dan, uçağın üreticisi firmanın da dahil olduğu uzman ekiplerin hazırlayacağı ön raporun yaklaşık bir ay içinde tamamlanması bekleniyor. Karakutu ve ses kayıt cihazlarının, tarafsızlık ilkesi gereği Türkiye, Libya veya Fransa dışında; uçak teknolojisinde ileri bir ülkede, muhtemelen Almanya’da açılacağı bildirildi.
Esenboğa Havalimanı’ndaki son 24 saate ait kamera kayıtlarında ise uçağa mürettebat dışında kimsenin yaklaşmadığı tespit edildi. Bu bulgu, olası bir aparat yerleştirmenin Türkiye’de değil, uçağın önceki duraklarında gerçekleşmiş olabileceği ihtimalini güçlendiren unsurlar arasında yer aldı.
Yetkililer, iddiaların soruşturma kapsamında değerlendirildiğini ve kesin nedenin teknik raporlar tamamlandıktan sonra netleşeceğini belirtiyor.