İstanbul Boğazı kıyısındaki Zeki Paşa Yalısı, Rumelihisarı’nda ikinci köprünün altında yer alan konumuyla yeniden satışa çıkarıldı. Dış görünümü, geniş bahçesi ve Boğaz manzarasıyla öne çıkan yapı; 23 oda, beş salon ve sekiz banyosuyla İstanbul’un dikkat çeken yalı örneklerinden biri.
Mimari özellikler
Osmanlı konak düzeni ile Batı etkili mimariyi birleştiren yalıda barok cephe süslemeleri, yarı sütunlu pencere aralıkları, çokgen taş kaplamaları ve katlar arasında uzanan dekoratif kuşaklar bulunuyor. Yapı özgün dokusunu büyük ölçüde koruyor.
Yalı’nın inşa süreci ve sahipleri
20’nci yüzyıl başı: Vallaury’nin tasarımı
2’nci Abdülhamit döneminde Tophane müşiri olan Zeki Paşa, yalıyı 20’nci yüzyılın başlarında mimar Alexandre Vallaury’ye yazlık konut olarak inşa ettirdi. Zeki Paşa 1914’te vefat edene dek aile yaz aylarında bu yapıyı kullandı.
Hanedan bağlantıları
Yalı daha sonra Vahdettin’in damadı Ömer Faruk Efendi tarafından satın alındı. Ömer Faruk, eşi Sabiha Sultan ve ailesiyle bir süre burada yaşadı. Hanedanın önemli isimlerinden Neslişah Sultan da sürgüne gitmeden önce son olarak bu yalıda kaldı.
Yalıya dair dikkat çeken bir tarihsel not ise, Zeki Paşa’nın damadı olan Ali Kemal’in bir dönem burada yaşamış olması. Ali Kemal’in İngiltere’de yaptığı evlilikten olan torunu Boris Johnson, İngiltere siyasetinde üst düzey görevler üstlenmişti.
Cumhuriyet döneminde el değiştirmeler
Sabiha Sultan’ın İstanbul’dan ayrılışıyla yalı yeniden satışa çıktı ve 1930’larda Baştımar ailesi tarafından satın alınarak uzun yıllar özel konut olarak kullanıldı.
Önceki satış girişimi
Yalı Ekim 2019’da da satışa çıkarılmış, o dönem için 550 milyon lira istenmişti. Yapı, hem mimari değeri hem Boğaz hattındaki konumu nedeniyle “en değerli yalılar” arasında gösteriliyor.