Diyarbakır’ın tarihsel çekirdeği Suriçi, yerel basında 7 Kasım 1962’de “müze bölge” olarak anıldı. Bu ifade, o günün hukukunda bir statü değil, bir niyet beyanıydı. Yani o tarihte kimse, tek bir cümle ile Suriçi’ni koruma altına alamazdı. Koruma, Türkiye’de gayrimenkul eski eser rejiminin kurulları ve planlarıyla işler. Suriçi’nin kaderi de böyle şekillendi: sözler 1960’larda söylendi, hukuk 1980’lerin sonunda geldi, plan 1990’da yürüdü. Asıl kırılma ise 2015-2017’deki çatışma, acele kamulaştırma ve yeniden inşa turunda yaşandı.
1988 “Müze” değil, “sit” kararı
29 Eylül 1988’de Suriçi, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 38 sayılı kararıyla kentsel sit ilan edildi. Bu karar, yeni yapı, yıkım, cephe değişikliği gibi tüm işlemleri kurul denetimine bağladı. 1990’da ilk Koruma Amaçlı İmar Planı onaylandı. Ama sahadaki gerçeklik daha çetindi: 1990 öncesi yanlış plan kararları ve kaçak kat ilaveleri dokuyu zaten zayıflatmıştı. 1990 planı sınırlar koydu, fakat uygulamada eş güdüm, denetim ve kaynak sürekliliği aynı hızda gelmedi. 1988 kentsel sit, Suriçi’nin bütün olarak korunması için hukuki zemin sağladı.

- 1990 plan, yükseklik, malzeme, sokak-silüet, parsel deseni gibi başlıklarda ölçü ve ilke getirdi.
- Buna rağmen 1990 öncesi tahribatın izleri ve sonraki yıllardaki denetim açıkları sürdü.
2015-2017: Yasak, yıkım, acele kamulaştırma
2015 sonundan itibaren Sur ilçesinde sokağa çıkma yasakları ve çatışmalar yaşandı. 21 Mart 2016 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile Suriçi’nde kapsamlı acele kamulaştırma yürürlüğe girdi. Bu zincir, riskli alan ilanı, acele kamulaştırma, geniş çapta yıkım ve yeniden inşa süreçlerini üst üste getirdi. Meslek örgütleri ve akademik çalışmalar, yıkımın ölçeğini uydu görüntüleri, tescil envanterleri ve yerinde gözlemlerle belgeledi.
TMMOB ve bağlı birimlerin derlediği uydu analizlerinde, yasaklı 6 mahallede binlerce yapının yıkıldığı, aralarında 87 tescilli, 247 çevresel değerde yapı kaybının bulunduğu tespit edildi.

- Şehir Plancıları Odası’nın teknik incelemeleri, yıkımın sistematik niteliğini ve tescilli-sivil doku kaybını raporladı.
- “Yeni Sur evi” tipolojisi ve TOKİ odaklı üretim, geleneksel bazalt taşlı doku, parsel-sokak örgüsü ve silüetle uyumsuzluk gerekçesiyle eleştirildi.
- Mülkiyet, hak sahipliği, geri dönüş ve yerinden edilme tartışmaları planlama hukukunun merkezine oturdu.
Bu dönem, Suriçi’ni bir “müze” gibi korumaktan çok, hızlandırılmış bir dönüşüm laboratuvarına çevirdi. Kentsel sit kararının ve 1990 planının hedeflediği bütüncül koruma, sahadaki olağanüstü süreçler ve yeniden inşa pratikleri ile gerildi.
2015 UNESCO listesi ve 2022 izleme misyonu
2015’te “Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı” UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girdi. Suriçi, bu dosyada tampon alan rolünde. Normalde bu, projelerde etki değerlendirmesi, bildirim ve izleme yükümlülüklerini artırır. Ancak 2015-2017 turu, Dünya Mirası ilanı ile eş zamanlı bir sınav oldu.

2022’de Dünya Miras Merkezi ve ICOMOS, Diyarbakır’a reaktif izleme misyonu gönderdi. Rapor, Suriçi’ndeki kentsel yeniden yapılandırmanın mülkün üstün evrensel değerini aşındırdığına dikkat çekti ve 2016 tarihli acele kamulaştırma kararının geri çekilmesini de içeren bir dizi tavsiyeyi kayda geçirdi. 2023’teki depremler sonrası surlarda ve bazı anıtsal yapılarda restorasyon-güçlendirme çalışmaları arkeolojik gözetim altında sürerken, sur ile “turistik yol” arasındaki kentsel tasarım ve peyzaj projelerinin Dünya Miras Merkezi’ne sunulması gerektiği hatırlatıldı.
“Müze gibi” muamele gördü mü?
1962’deki “müze bölge” söylemi, 1988’den itibaren kurumsal bir koruma rejimine dönüştü ama 2015-2017 arası çatışma ve acele kamulaştırma zinciri, sivil mimaride büyük kayıplara yol açtı. Anıtsal çekirdeğin bir kısmı onarıldı, surlarda restorasyon hızlandı, kaçak yapılar kaldırılıyor; buna karşılık, sivil doku, parsel deseni ve sosyal hafıza en ağır hasarı aldı. UNESCO mekanizması, 2022’den beri bu tabloya “durdur, bildir, gözden geçir” uyarılarıyla ayna tutuyor.

10 maddede 1962-2025 bilançosu
- Söz vardı: 1962’de “müze bölge” ifadesi kamuoyuna bir hedef sundu.
- Statü geldi: 1988 kentsel sit, alan ölçeğinde bağlayıcı çerçeveyi oluşturdu.
- Plan yazıldı: 1990 Koruma Amaçlı İmar Planı, ölçü ve ilkeleri tanımladı.
- Miras sayıldı: 2015’te Dünya Mirası listesine girildi, Suriçi tampon alan oldu.
- Olağanüstü süreç yaşandı: 2015-2017’de yasak-yıkım-kamulaştırma döngüsü sahayı dönüştürdü.
- Kayıp büyüktü: Tescilli ve çevresel değerde yüzlerce yapı envanterden düştü.
- Tip projeler tartışıldı: Yeni konut yaklaşımları, yerel doku ve parsel örgüsüyle gerilim yarattı.
- Hak hukuku sınandı: Acele kamulaştırma, riskli alan ve hak sahipliği yorucu davalara konu oldu.
- Denetim sıkılaştı: 2022 ICOMOS misyonu, OUV aşınmasına karşı net tavsiyeler verdi.
- Bugün fotoğraf: 2025’te anıtsal çekirdek kısmen toparlanmış olsa da sivil doku ve sosyal hafıza alanında açıklar sürüyor.
Kaynaklar:
- UNESCO World Heritage Centre, State of Conservation ve 2022 ICOMOS Reaktif İzleme Raporu kayıtları. whc.unesco.org, “Diyarbakir Fortress and Hevsel Gardens Cultural Landscape” sayfaları. (UNESCO Dünya Mirası Merkezi)
- TMMOB, “Yıkılan Kentler Raporu” ve Suriçi envanter kayıplarına ilişkin bulgular. (www.tmmob.org.tr)
- TMMOB Şehir Plancıları Odası, “Diyarbakır Suriçi Kentsel Sit Yasaklı Alan Teknik İnceleme Raporu”, 17.01.2020. (SPO)
- Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, “Diyarbakır Suriçi Bölgesinin Yeniden İnşası ve Hukuksal Boyutu”, 2018. (Dicle Üniversitesi)
- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü duyuruları, Suriçi Kentsel Sit 1/1000 Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı belgeleri. (Webdosya)
- Diyarbakır Valiliği, 25.03.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2016/8659 sayılı acele kamulaştırma kararına ilişkin duyuru. (diyarbakir.gov.tr)
- Anadolu Ajansı, “Sur’da acele kamulaştırma kararı” haberi, 26.03.2016. (Anadolu Ajansı)





