İkinci Dünya Savaşı’nın son haftalarında Sovyet izciler, Moskova’daki ABD Büyükelçisi W. Averell Harriman’a el yapımı bir ABD Büyük Mührü armağan etti. Spaso House adlı konutta sergilenen bu hediye, yedi yıl boyunca büyükelçinin ve diplomatların konuşmalarını gizlice dinleyen bir casusluk cihazı içeriyordu.

ABD güvenlik ekipleri tarafından sonradan “The Thing” (Şey) adı verilen cihazın içinde pil ya da elektronik devre yoktu; bu sayede standart taramalarda fark edilmedi. Yüksek frekanslı bir sinyal yardımıyla aktifleşen sistem, diplomatik görüşmeleri Sovyetlere iletti.

Amerika Birleşik Devletleri Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Henry Cabot Lodge, BM Güvenlik Konseyi'ne Amerika Birleşik Devletleri Büyük Mührü'nün bir kopyasını gösteriyor. Sovyet Dışişleri Bakanı Andrey Gromyko, Lodge'un arkasında eğlenerek gülümsüyor.

1951’de bir İngiliz askeri radyo operatörünün dalga boyunu tesadüfen yakalamasıyla cihaz açığa çıktı. 1952’de yapılan incelemede, el yapımı mührün aslında “görünmez bir kulak” olduğu anlaşıldı.

Avrupalı başkanların İmamoğlu’yla görüşmesine izin çıkmadı
Avrupalı başkanların İmamoğlu’yla görüşmesine izin çıkmadı
İçeriği Görüntüle

Sanatın casusluk olarak kullanılması

John Little, The Thing'in kopyasının yanında oturuyor

Sanat eseri görünümlü bu casusluk aracı, Odysseus’un Truva Atı’na benzetildi. Rus istihbaratının kullandığı yöntem, insanların kültürel güvenini manipüle ederek diplomatik ortama sızmayı başardı. Cihazın mucidi Léon Theremin, aynı zamanda dünyanın ilk elektronik müzik aleti olan Theremin’i geliştiren mucitti.

ABD’nin tepkisi

ABD, cihazın varlığını uzun süre gizledi. Ancak 1960’ta bir Amerikan U-2 casus uçağı Sovyetler tarafından düşürülünce, Washington BM Güvenlik Konseyi’nde “The Thing”i sergileyerek casusluğun tek taraflı olmadığını duyurdu.

Bugün “The Thing”, Soğuk Savaş’ın en parlak casusluk numaralarından biri olarak anılıyor; sanat, teknoloji ve istihbaratın kesişimindeki bu öykü hâlâ tarihçileri büyülüyor.

Kaynak: BBC Türkçe