Anayasa Mahkemesi (AYM), annesiyle çıkar çatışması yaşayan bir bireyin tedavi sürecine ait bilgilerin annesiyle paylaşılmasını, özel hayata saygı hakkı kapsamında kişisel verilerin ihlali olarak değerlendirdi. Yüksek Mahkeme, bireyin açık rızası olmaksızın yapılan bu paylaşımın anayasal hakları ihlal ettiğine hükmetti.
Tedavi bilgileri 6 yıl sonra annesiyle paylaşıldı
Resmî Gazete’de yayımlanan karara göre, başvurucu C.Ö., 2010 yılında bir psikiyatri uzmanı tarafından tedavi altına alındı. Altı yıl sonra, 2016’da annesi, oğlunun psikolojik rahatsızlığı bulunduğunu iddia ederek hekime başvurdu ve doktor, C.Ö.'nün tedavi sürecine dair bilgileri annesine verdi.
Tedavi bilgilerinin rızası dışında paylaşılmasını hasta mahremiyetine aykırı bulan C.Ö., doktor hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak açılan davada doktor beraat etti.
Mahkeme: Rapor üçüncü kişiyle paylaşılamaz
Bunun üzerine Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapan C.Ö., annesiyle çıkar çatışması içinde olduğunu ve kişisel verilerinin izinsiz şekilde paylaşıldığını savundu. Yüksek Mahkeme, başvuruyu haklı bularak, “kişisel verilerin korunması hakkının ihlal edildiği”ne karar verdi.
Gerekçeli kararda dikkat çeken ifadeler
Kararda, sağlık verilerinin hassas nitelikte olduğu ve üçüncü kişilerle – hatta anne dahi olsa – paylaşılması için bireyin açık rızasının gerektiği vurgulandı. Ayrıca şu değerlendirmelere yer verildi:
-
Bilgilendirme ve belge verme farklı süreçlerdir.
-
Olayda “belge verilmesini gerektiren istisnai bir durum” açık şekilde ortaya konmamıştır.
-
Tedavinin üzerinden altı yıl geçmişken böyle bir belgelemenin gerekçesi tartışılmamıştır.
-
Devlet, kişisel verilerin korunması konusundaki pozitif yükümlülüğünü yerine getirmemiştir.
Kararın önemi
AYM’nin bu kararı, özellikle ruh sağlığı alanındaki tedavi süreçlerinde hasta mahremiyetinin mutlak bir hak olduğu yönünde emsal teşkil edebilecek nitelikte. Karar, bireylerin özel yaşamının devlet tarafından etkin biçimde korunması gerektiğine dikkat çekiyor.