ID İletişim’in kurucu ortağı ve menajer Ayşe Barım, sağlık sorunlarına rağmen tutukluluğunun sürdüğünü belirterek bir mektup kaleme aldı. Barım, “Ölüm riski altında yaşam mücadelesi veriyorum” dedi.
Barım, 7 Temmuz’daki ilk duruşmada tutukluluğunun devamına karar verildiğini, oysa resmi raporların cezaevi koşullarının sağlığı için hayati tehlike yarattığını ortaya koyduğunu vurguladı.
“Hayati risk taşıyor”
Barım’ın avukatı Deniz Ketenci, Çağlayan Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, müvekkilinin kalp pili takılması gerektiğini belirterek şunları söylemişti:
“Ayşe’nin içeride kalması hayati anlamda ciddi risk taşıyor. Doktorlar, durumun kalp nakline kadar gidebileceğini söylüyor.”
Barım’ın mektubundan satır başları
-
“Bu bir yardım çağrısı değil, vicdan çağrısıdır.”
-
“23 yıldır oyuncu menajerliği yapıyorum. Delilsiz ve asılsız iddialarla Gezi Parkı olaylarıyla ilişkilendirilip tutuklandım. Masumum.”
-
“213 gündür özgürlüğümden ve sağlıklı yaşam hakkımdan yoksunum.”
-
“Kalbimde 6 farklı rahatsızlık, beynimde 2 stentli ve yeni gelişen bir anevrizma var. 30 kilo kaybettim, son üç ayda altı kez bayıldım.”
-
“Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi ile Türk Tabipler Birliği raporları, ani ölüm riskimi açıkça ortaya koyuyor.”
-
“Tutuksuz yargılanabilecekken cezaevinde ölürsem bunun sorumluluğu kimdedir?”
“Adaletin tecelli etmesini istiyorum”
Barım, “Haksız yere atılan iftiralarla elimden alınan hayatımın geri verilmesini talep ediyorum. Devletime ve adalete inancımı kaybetmeden YAŞAMAK istiyorum” sözleriyle mektubunu tamamladı.
