27 Ağustos 2020’de, 238 gün süren ölüm orucunun ardından hayata veda eden avukat Ebru Timtik, bugün ölümünün 5. yıl dönümünde anılıyor. Onun adı, sadece bir hukukçu olarak değil, adalet uğruna kendi yaşamını ortaya koymuş bir insan hakları savunucusu olarak tarihe geçti. Timtik’in mücadelesi, aradan geçen yıllara rağmen adalet arayışının sembolü olmaya devam ediyor.

Ayşe Barım: Yaşamak istiyorum
Ayşe Barım: Yaşamak istiyorum
İçeriği Görüntüle

1978 doğumlu Ebru Timtik, uzun yıllar boyunca Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi olarak faaliyet gösterdi. İş cinayetlerinden polis şiddeti davalarına, toplumsal olaylardan hak ihlallerine kadar birçok kritik davada mağdurların yanında yer aldı. Soma maden faciası, Berkin Elvan davası, Engin Çeber davası gibi toplumsal hafızaya kazınan dosyalarda onun imzası vardı.

Ölüm orucundaki avukat Ebru Timtik hayatını kaybetti - Hukuki Haber

Ancak yıllarını hukuka adamış bu mücadele, kendisini de hedef haline getirdi. 2018’de DHKP-C üyeliği suçlamasıyla tutuklandı ve 2019’da 13 yıl 6 ay hapis cezasına mahkûm edildi. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirten Timtik, bu duruma karşı en ağır direniş biçimlerinden birini seçti: açlık grevi.

2 Ocak 2020’de başladığı açlık grevi kısa sürede ölüm orucuna dönüştü. Tek talebi vardı: “Adil yargılanma.” Bu, yalnızca kendisi için değil, hukuksuz yargılamaların mağduru olan tüm insanlar için yükseltilmiş bir talepti.

Aylar ilerledikçe sağlık durumu ağırlaştı. Nisan ayında cezaevinden hastaneye sevk edildi ancak zorla müdahaleyi reddetti. Uluslararası hukuk örgütleri ve insan hakları savunucuları sürece dikkat çekerek serbest bırakılması gerektiğini vurguladı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), tahliye edilmesi yönünde karar verdi, fakat bu karar uygulanmadı.

27 Ağustos 2020’de, ölüm orucunun 238’inci gününde İstanbul Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Henüz 42 yaşındaydı.

Ebru Timtik son yolculuğuna uğurlandı, polis cenazeyi bir kez daha kaçırdı  - Yeşil Gazete

Timtik’in ölümü hem Türkiye’de hem dünyada yankı buldu. Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatović, bu kaybı “Türk yargısındaki yapısal sorunların trajik bir göstergesi” olarak nitelendirdi. Avrupa Birliği Dış İlişkiler Servisi, onun ölümünü “adil yargılanma hakkının ihlalinin acı sonucu” diye değerlendirdi. İstanbul Barosu ise Ebru Timtik’i “adalet arayışının simgesi” olarak andı.

Aradan geçen 5 yıl içinde, Timtik’in adı çeşitli ödüllerde, panellerde, yazılarda ve anmalarda yaşatıldı. Meslektaşları ve insan hakları savunucuları, onun mirasını sürdürmek için mücadele etmeye devam ediyor. Bugün, ölümünün 5. yıl dönümünde, Ebru Timtik’in hikâyesi hâlâ adalet için verilen mücadelenin en çarpıcı sembollerinden biri olmaya devam ediyor.