İstanbul'da dün yaşamını yitiren Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Meclis Başkanvekili ve İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder, Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı. Törene, toplumun çeşitli kesimlerinden binlerce kişi katıldı. Tören sırasında, Önder’in kızı Ceren Önder Kandemir, duygusal bir konuşma yaparak babasına yazdığı mektubu okudu.
Ceren Önder Kandemir’in Duygusal Konuşması
Ceren Önder Kandemir, babasını kaybetmenin derin üzüntüsüyle yaptığı konuşmasında, “Ben ne zaman bir şey yazsam, babamı arayıp telefonda sesli okurdum. Onunla biz tek bir kişi gibiydik. Sanki kendimi okur gibi okurdum. Hatalarımı görürdüm” ifadelerini kullandı. Babasına duyduğu derin sevgiyi ve bağları vurgulayan Ceren, babasıyla olan özel ilişkisinden söz etti.
Baba Sırrı Süreyya Önder’e Yazılan Mektup
Konuşmasında, Ceren Önder Kandemir babasına yazdığı mektubu duygusal bir şekilde okudu. Mektubunda, babasına duyduğu sevgiyi, kaybetme korkusunu ve babasının karakterini anlattı. İşte mektubundan bazı satırlar:
"Baba, hayatın bütün rengi gitti. Benim bildiğim hayat bitti. Yeni bir hayat başlıyor şimdi. Ürkütücü, bilinmezliklerle dolu. Daha önce hiç duymadığım bir şeyi senden duyma ihtimalimin kaybolduğu mağurasız. Kendimi bildim bileli seni kaybetmekten korktum. Bu benim tek kabusum, zaafım, burnumdaki sızı, yutağımdaki yumru, karın ağrımdı."
“Öyle iyi, öyle bir benzersizdin ki; bu adam bana sadece ölerek acı çektirebilir derdim. Gece gece çaldığın kemanın, cümbüşün, udun sesi, bir çırpıda ezberden okuduğun şiirler, günde 5 kere ve her birinde sanki yeni buluşmuşuz gibi heyecanla buluştuğumuz kahveler…”
Mektubunda, babasının yaşamındaki iyilikseverliği, herkese sevgisini ve yardımını esirgememesi, en çok korktuğu şeyin kalp kırmak olmasına vurgu yapıldı. Ceren, babasına yazdığı mektubunda ona duyduğu minneti ve hayatta ona olan ihtiyaç duyduğunu dile getirdi.
Baba ve Kız Arasındaki Derin Bağ
Ceren Önder Kandemir’in mektubunda, babasının barışa olan inancı ve ona olan bağlılığını da ifade etti. Babasının sözlerinden alıntılarla, Sırrı Süreyya Önder’in hayatına bakış açısını ve toplumsal mücadeledeki kararlılığını vurguladı. Ceren, babasının yoksulluk ve zorluklarla geçen yaşamına rağmen, öfke biriktirmeyen ve her zaman insanlara değer veren bir insan olduğunu belirtti.
Barışa Özlem ve Babasının Mirası
Ceren Önder Kandemir, babasının ölümünün ardından duyduğu öfke ve üzntüyü dile getirerek, babasının barışı görmek istemesiyle ilgili söylediklerine de değindi. Mektubunda, "Barış mıydı bilmiyorum; hastane koridorlarında sınıfsız, bayraksız, hüzünlü, umutlu kalabalıkta barışa benzer bir şey gördüm," diyerek babasının ölümünden önceki son anlarında barışı arayışını simgeleyen bir ifade kullandı.
"Sana Doyuncaya Sevgi Verebildim"
Ceren Önder Kandemir’in mektubu, babasına duyduğu derin sevgi ve bağlılığın bir yansıması olarak, baba-kız arasındaki ilişkinin ne denli özel olduğunu gösterdi. Ceren son olarak, "Sana doyuncaya sevgi verebildim. Her gün söyledim sevdiğimi. Doyunca öptüm, kokladım," diyerek, babasına olan vefasını bir kez daha dile getirdi.
