DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasına sert tepki gösteren Doğan, halkın demokratik direnişine vurgu yaptı. Öte yandan, Abdullah Öcalan’ın mektubuna dair tartışmalara da açıklık getiren Doğan, mesajın Kandil, Avrupa ve Kuzey ve Doğu Suriye’deki ilgili yetkililere ulaştığını doğruladı.
Kayyım atamalarına tepki
DEM Parti MYK toplantısının ardından kameraların karşısına geçen Ayşegül Doğan, Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasını “kumpas” olarak değerlendirdi. Van halkının, kayyıma karşı demokratik bir direniş sergilediğini belirten Doğan, güvenlik güçlerinin sert müdahalesine tepki gösterdi. “İradelerine sahip çıkan, soğuk, yağmur, kar demeden bu direnişi sürdüren Van halkını selamlıyoruz,” diyen Doğan, halkın oylarının yok sayıldığını ve bunun kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Kayyım uygulamalarını eleştiren Doğan, Van’da halkın sandıkta ortaya koyduğu iradenin hiçe sayıldığını dile getirdi. “Seçimde kazanamadıklarını farklı yöntemlerle ele geçirmeye çalışıyorlar,” ifadelerini kullanan Doğan, belediye yönetiminin devlet eliyle halktan alındığını savundu.
Kent uzlaşısı operasyonu
Ayşegül Doğan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen "Kent Uzlaşısı" soruşturmasına da tepki gösterdi. Seçim sürecinde demokratik tartışmaların bir parçası olarak gündeme gelen Kent Uzlaşısı’nın kriminalize edilmesini eleştiren Doğan, bu operasyonların hukuki değil, siyasi olduğunu ileri sürdü.
Soruşturma kapsamında yapılan gözaltı ve tutuklamaları “siyasi bir tasfiye süreci” olarak nitelendiren Doğan, “Kürtlerin siyasette denge unsuru olmaması isteniyor. Hukuki dayanak olmaksızın yapılan bu operasyonlar, doğrudan siyasi bir müdahale niteliğinde,” dedi.
Öcalan’ın mektubu üç bölgeye ulaştı
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Abdullah Öcalan’ın gönderdiği mektuplara ilişkin kamuoyunda tartışılan iddialara da açıklık getirdi. Öcalan’ın mesajlarının Kandil, Avrupa ve Kuzey ve Doğu Suriye’deki yetkililere ulaştığını doğrulayan Doğan, “Bunu biz de teyit ettik. Kandil’de KCK yetkililerine, Kuzey ve Doğu Suriye’de SDG temsilcilerine ve Avrupa’da KCDK-E ile KNK’ye mektup iletilmiştir” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, DEM Parti İmralı Heyeti dışında, İmralı ile herhangi bir temaslarının olmadığını belirten Doğan, “Özgür çalışma koşulları sağlanmadan, Sayın Öcalan’ın sürece katkı sunması beklenemez,” diyerek yetkililerin bu konuda sorumluluk alması gerektiğini ifade etti.
'Süreç' tartışmaları ve demokratik zemin
Son dönemde “süreç” tartışmalarına da değinen Doğan, kamuoyunda devletin bu konuda nasıl bir adım atacağına dair belirsizlik yaşandığını söyledi. Toplumun iktidarın bu meseleye yönelik kararlılığını sorguladığını belirten Doğan, “İnsanlar, niyetin ne olduğunu, sahicilik görmek istiyorlar. Demokratik siyaset alanı neden bu kadar kuşatma altına alınıyor?” ifadeleriyle mevcut politikalara eleştiride bulundu.