AKP, MHP ve DEM Parti’den birer üyenin yer aldığı Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu heyeti, 24 Kasım 2025’te İmralı Adası’nda Abdullah Öcalan ile görüştü. DEM Parti temsilcisi Gülistan Kılıç Koçyiğit, görüşmeye ilişkin detayları MA’dan Selman Güzelyüz ve Mehmet Aslan’a anlattı.
Koçyiğit, Öcalan’la karşılıklı oturma düzeninde görüştüklerini, ziyarette yalnızca ses kaydı alındığını ve hitapların “Sayın Öcalan”–“siz” şeklinde yapıldığını belirtti.
“Keşke CHP de gelseydi”
Görüşmede CHP’nin komisyona temsilci göndermemesi gündeme geldi. Koçyiğit, Öcalan’ın “Cumhuriyetin kurucu partisi olarak CHP’yi önemsediğini” ve “Keşke CHP de gelseydi” dediğini aktardı. Öcalan’ın, CHP’nin süreçte yer alması gerektiğine dair önceki değerlendirmelerinin bilindiği ifade edildi.
Bahçeli’nin “umut hakkı” çıkışı
Koçyiğit, Öcalan’ın MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “umut hakkı”na ilişkin açıklamalarını önemsediğini söyledi. Görüşmede Suriye sahası, on Mart mutabakatının uygulanması, petrol gelirleri ve YPG’nin silah bırakıp bırakmayacağı gibi başlıkların da gündeme geldiği belirtildi.
“Heyet ikna olmuş halde döndü”
Koçyiğit, Öcalan’ın 27 Şubat çağrısının arkasında durduğunu, hem Türkiye hem bölge açısından “Kürt sorununun demokratik çözümü” için çaba göstermeye hazır olduğunu ifade ettiğini aktardı. Koçyiğit’e göre heyet üyeleri, Öcalan’ın kararlılığı konusunda “tatmin olmuş şekilde” adadan ayrıldı.
Yasal düzenleme tartışması
Öcalan’ın, on bir Temmuz’daki silah yakma töreni, yirmi altı Ekim’de Türkiye’den PKK güçlerinin çekilmesi ve bir Mart’tan bu yana can kaybı yaşanmamasını “önemli” bulduğunu söylediği aktarıldı. Silah bırakanların Türkiye’ye dönememesini “yasa eksikliği”yle açıklayan Öcalan, Bahçeli’nin bu konuda yaptığı değerlendirmeyi de hatırlatarak yeni bir yasal düzenleme ihtiyacına işaret etti.
“Başarısızlık darbe mekaniğini tetikler”
Koçyiğit, Öcalan’ın sürecin başarısının hayati olduğunu vurguladığını; başarısızlık halinde “darbe mekaniğinin devreye gireceğini” söylediğini aktardı. Öcalan’ın, 2013–2015 çözüm sürecinin “çözüm karşıtı odaklarca sabote edildiğini” hatırlattığı ve bu kez sürecin sağlıklı zeminde ilerlemesi gerektiğini dile getirdiği belirtildi.
