Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde 5 Haziran’da çıkan yangında eşi ve üç çocuğunu kaybeden Süleyman Çavdar, yaşadığı dehşeti anlattı. Yangında, 13 katlı apartmanın 3. katında çıkan yangın nedeniyle eşi Bircan Çavdar ile çocukları Yunus Emre (12), Elif (10) ve Zeynep (4) hayatını kaybetti. Yangınla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, yapı denetim sorumlusu B.C. ve müteahhit M.A. tutuklanırken, baba Süleyman Çavdar, ihmaller zincirine dikkat çekerek adalet çağrısında bulundu.
Yangın çıktığında kendi oto tamir atölyesinde olan Süleyman Çavdar, taziye ziyaretindeyken oğlunun kendisini arayarak "Baba bize yemek getir" dediğini, ardından eşinin arayıp öksürmeye başladığını ve sonrasında oğlunun telefonda "İmdat, ölüyoruz" diye bağırdığını söyledi. Çavdar, bu sırada telefonun kapanması üzerine panikle eve doğru yola çıktığını ancak olay yerine vardığında çocuklarına ulaşmanın çok zor olduğunu belirtti.
Yangın sonrası itfaiyenin olay yerine gelmesiyle birlikte, Çavdar'ın çocuklarına ulaşma çabası uzun süre sonuçsuz kaldı. "Evde kimse yok" denildiğinde, 1,5 saat sonra çocukları ve eşinin cesetlerine ulaşıldı. Çavdar, "En güvenli diye düşündüğümüz evimde çocuklarım can verdi. Artık o eve gidemem" diyerek büyük bir acıyı içinden taşımaya devam ettiğini söyledi.
Yangının ilk müdahalesinin yetersiz olduğunu belirten Çavdar, itfaiyenin yalnızca 3. kata kadar çıkabildiğini ve çocuklarının ölümünden bu yetersizliğin sorumlu olduğunu ifade etti. "Bu yangın bu kadar büyük bir ölüme yol açamazdı" diyen Çavdar, sadece kendi ailesinin değil, tüm Türkiye'nin yandığını söyledi.
Çavdar'ın avukatı Faysal Okumuş ise, olayın başından itibaren gerekli keşif ve delil toplama işlemlerini yürüttüklerini belirterek, "Yapıdan denetim sürecine, itfaiyenin müdahalesine kadar zincirleme bir ihmal söz konusu. Amacımız, sorumluların cezalandırılması ve ailemizin acısının biraz olsun hafiflemesi" dedi.
Yangının ardından yapılan soruşturma süreci devam ederken, Süleyman Çavdar adaletin sağlanması için mücadele edeceğini söyledi.
