Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu kapsamında düzenlenen Concordia Zirvesi’nde ABD’nin eski CIA Başkanı ve Irak’taki ABD Kuvvetleri Komutanı David Petraeus ile bir araya geldi.
Eski düşmanlar aynı masada
Irak Savaşı sırasında karşı saflarda yer alan iki isim, yıllar sonra aynı masada buluştu. Petraeus, ABD’nin bir dönem hakkında 10 milyon dolar ödül koyduğu ve Ebu Muhammed el-Colani ismiyle tanındığı dönemde 5 yıl tutuklu kalan Şara’ya, “Sizin birçok hayranınız var, ben de onlardan biriyim” dedi.
“Geceleri uyuyabiliyor musunuz?”
Petraeus, Şara’ya yönelttiği sorularla zor koşullarda liderlik etmenin ağırlığını hatırlattı:
“Bir dönem ABD tarafından gözaltına alındınız. Şimdi Suriye’nin lideri olarak buradasınız. Tüm bu baskı altında nasıl dayanıyorsunuz? Geceleri yeterince uyuyabiliyor musunuz?”
Şara ise yanıtında, “Bu yüzyılda tanık olunan en kötü savaşların ortasında sabırlı, güçlü ve kararlı kalan bir ulus var. Gücümü Tanrı’dan, ekibimden ve halkımın direncinden alıyorum” dedi.
“Geçmişi bugünün kurallarıyla yargılayamayız”
Şara, geçmiş ile bugünü aynı ölçütlerle değerlendirmenin doğru olmayacağını belirterek, “Geçmişi bugünün kurallarıyla yargılayamayız, bugünü de geçmişin kurallarıyla değerlendiremeyiz. Şimdi bölgeye özgü yeni bir aşama var” ifadelerini kullandı.
25 yılı savaş ve zorluklarla geçtiğini vurgulayan Şara, krizlerin “açık fikirli, esnek ve stratejik planlarla yönetilmesi gerektiğini” söyledi.
“Suriye yeni bir şansa ihtiyaç duyuyor”
Ülkesinin önceliklerine değinen Şara, “Suriye’nin yeni bir şansa ihtiyacı var. Önceliğimiz halkı ve toprakları birleştirmek, ekonomik kalkınmayı teşvik etmek, güvenlik ve istikrarı sağlamaktır” dedi.
Sahil ve Süveyda’daki katliamların soruşturulması için komiteler kurduklarını, uluslararası araştırmacılara da kapıları açtıklarını belirtti. Ayrıca Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan anlaşmaya işaret ederek, “SDG’ye orduya katılma teklifinde bulunduk, Kürt haklarının korunacağı konusunda güvence verdik” dedi.
İsrail mesajı
Şara, İsrail’e de mesaj vererek, “Ateşkes yolunda ilerliyoruz. İsrail üzerinde anlaşılan hususlara bağlı kalırsa müzakereler ilerleyebilir. Asıl soru, İsrail’in güvenlik endişeleri mi yoksa yayılmacı emelleri mi olduğudur” ifadelerini kullandı.
