Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Siirt, Şırnak ve Mardin illerinde hizmet veren Dicle Elektrik, Mardin’de tarımsal sulama abonelerinden tahsil edilemeyen yüksek tutardaki borçlar nedeniyle yeni bir uygulamayı hayata geçiriyor. Şirket, borcunu ödemeyen abonelere enerji sağlama hizmetini durdurma kararı aldı.
Şirket yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, enerji arzının sürdürülebilirliğinin finansmanla doğrudan ilişkili olduğu vurgulandı. Açıklamada, "Enerji arzının kesintisiz sürebilmesi için tüm süreçlerin finansmanı şart. Tahsilat yapılmadan bu sistemin yürütülebilmesi mümkün değil" ifadelerine yer verildi.
Yıllar içinde biriken tarımsal sulama borçlarının milyarlarca lirayı bulduğu, bu durumun hizmet sürekliliğini ve şirketin finansal yapısını olumsuz etkilediği bildirildi. Dicle Elektrik, tahsilat sürecinin şeffaf ve belirlenmiş kurallar çerçevesinde yürütüleceğini duyurdu.
“Borcunu ödemeyen abonelere enerji yok”
Yeni dönemde borcunu ödemeyen, yapılandırma şartlarına uymayan ya da sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmeyen tarımsal sulama abonelerinin enerji talepleri karşılanmayacak. Sadece yükümlülüklerini yerine getiren abonelere enerji sağlanacağı açıklandı.
Bu kararın, hizmetin kesintisiz devam edebilmesi ve kamu kaynaklarının etkin kullanılabilmesi için zorunlu bir adım olduğu ifade edildi. Aynı zamanda bu uygulamanın, enerji hizmetlerinden yararlanan tüm aboneler arasında adil bir dağılımı sağlama amacını taşıdığı belirtildi.
Yatırımlar ve finansal denge
Dicle Elektrik’in 2013 yılındaki özelleştirme sürecinden bu yana Mardin’e yaptığı yatırımların, 2025 yılında gerçekleştirilen 682 milyon TL’lik ek harcama ile birlikte 7,5 milyar TL’ye yaklaştığı bildirildi. Buna karşın, Mardin’deki tarımsal sulama abonelerinin toplam borç miktarının sürdürülebilirliğin ötesine geçtiği kaydedildi.
Şirket, yatırım ve karşılık dengesi bozulduğu için kamu yararı çerçevesinde daha net tahsilat adımları atılmasının zorunlu hale geldiğini belirtti. Alacakların tahsil edilememesi, yalnızca mevcut hizmetlerin değil, aynı zamanda gelecekte planlanan altyapı güçlendirme ve yatırım faaliyetlerinin de sekteye uğramasına neden oluyor.