Halkların Demokratik Kongresi (HDK), İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, “Kent Uzlaşısı” kapsamında İstanbul’daki belediye başkan yardımcıları ve meclis üyelerinin gözaltına alınmasının ardından yaptığı açıklamaya sert tepki gösterdi. Savcılığın, siyasi partilerin seçim dönemlerinde işbirliği yapmasının suç olarak değerlendirilmesini eleştiren HDK, bu tür bir yaklaşımın tüm siyasi faaliyetleri yargı konusu yapma anlamına geldiğini vurguladı.
HDK, İstanbul’da başlatılan 'Kent Uzlaşısı' operasyonunun, 'siyasi faaliyetlerin yargı konusu yapılması' anlamına geldiğini belirterek, bu durumu kabul edilemez olarak nitelendirdi. Yapılan açıklamada, özellikle seçim dönemlerinde siyasi partilerin işbirliği yapmasının suç sayılmasının, tüm partilerin siyasi faaliyetlerinin hedef alınması anlamına geldiği ifade edildi. HDK, bu gelişmeyi, demokrasinin temel prensiplerine bir darbe olarak değerlendirdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “Kent Uzlaşısı” adı altında İstanbul’un farklı ilçelerindeki belediye başkan yardımcıları ve belediye meclis üyelerinin gözaltına alınmalarını duyurmuştu. Açıklamada, söz konusu siyasetçilerin, HDK ile ilişkilendirildiği belirtilerek, operasyonun terör suçlamalarıyla ilişkilendirilen bir soruşturma çerçevesinde yürütüldüğü ifade edildi.
“Algı operasyonu” iddiası
HDK, gözaltına alınan siyasetçilerin partileriyle ilişkilendirilmesinin ardından, yapılan operasyonların bir algı operasyonu olduğu görüşünü dile getirdi. Partisinin kriminalize edilmek istendiğini belirten HDK, son dönemdeki operasyonların “düşman ceza hukuku” ile uygulandığını ve her bir operasyonun, siyasi bir sonuç almak amacıyla yapıldığını savundu.
HDK açıklamasında, "Halkların Demokratik Kongresi, Türkiye toplumsallığının tüm renklerini kapsayan bir yapı olarak barış ve çözüm odaklı bir yapılanmadır. Hiç kimse, bu kongreyi suçlamaya ya da kriminalize etmeye kalkışmasın. Bizler halkların barış umudunun beslendiği, toplumsal adaletin sağlanması için bedel ödediğimiz bir platformuz" denildi.
Yargının bağımsızlığına dikkat çekildi
HDK, yargı erkinin siyasi iktidarın sopası haline geldiğini ve muhalif kesimlere karşı olağanüstü bir hukuk dönemi inşa edilmeye çalışıldığını belirterek, bu durumun Türkiye’deki hukuk sistemini tehlikeye attığını savundu. HDK, son olarak, "Yargı gücü, halkların iradesini suç olarak tanımlayarak kendi bağımsız karakterini yok saymaktadır. Bu, kabul edilemez bir durumdur ve demokrasimize büyük bir darbe vurulmaktadır" ifadelerine yer verdi.
Mücadeleye devam edileceği vurgulandı
HDK, tüm bu algı operasyonlarına, hukuk kumpaslarına ve baskılara karşı mücadelenin yükseltileceğini belirterek, halkların barış ve adalet mücadelesinin devam edeceğini duyurdu. Ayrıca, HDK, yargı eliyle yapılan her türlü müdahaleye karşı dimdik duracaklarını vurgulayarak, “Ne yaparsanız yapın, Kongremiz halkların umudu olmaya, mücadelemiz büyümeye devam edecek” dedi.
