Halk TV yazarı İsmail Saymaz, İmralı Adası’nda PKK lideri Abdullah Öcalan’la yapılan görüşmeye ait tutanaklara ilişkin çelişkili açıklamaları aktardı. Saymaz, Beştepe kaynaklarına dayanarak görüşmenin ham hâlinin 62 sayfa olduğunu; gereksiz tekrarların çıkarılması ve düzeltmeler sonrası metnin 17 sayfaya indirildiğini yazdı.
TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu adına AKP, MHP ve DEM Partili üç milletvekilinin katıldığı görüşmeden kamuoyuna yalnızca dört sayfalık bir özet sunulmuştu. DEM Parti ise özetin gerçeği yansıtmadığını savunarak tepki göstermişti.
DEM Parti: “Tutanak 16 sayfa, üç milletvekili de imzaladı”
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, hazırlanan tutanağın on altı sayfa olduğunu ve tüm milletvekillerinin altında imzası bulunduğunu açıkladı. Koçyiğit ayrıca, Öcalan’ın Suriye Demokratik Güçleri’ne silah bırakma çağrısı yapmadığını belirtti. Bu çıkışın ardından, Beştepe çevrelerinde rahatsızlık oluştu.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, sosyal medya hesabından DEM Parti’yi ve “örgüt mensuplarını” süreci sabote etmekle suçladı.
Beştepe: “Toplumu rahatsız edecek ifade yok”
Saymaz’ın aktardığına göre Beştepe kaynakları, görüşmenin iki saat elli dakika sürdüğünü ve hazırlanan 17 sayfalık tutanakta toplumu rahatsız edecek bir ifade bulunmadığını ileri sürdü. Kaynaklar, devletin yasa dışı bir örgüt lideriyle yürütülen gizli bir görüşmenin içeriğini kamuoyuna açıklamak gibi bir sorumluluğu olmadığını da hatırlattı.
Beştepe ayrıca, Öcalan’ın CHP’ye dönük eleştirilerinin tutanaklarda yer aldığını, ancak DEM Parti’nin bu bölümleri açıklamadığını iddia etti.
Geçiş süreci ve yeni anayasa tartışmaları
Görüşmelerde “geçiş süreci hukuku” konusunda henüz uzlaşı sağlanamadığı; PKK mensuplarının nasıl teslim olacağı, ceza süreçleri ve cezaevindeki örgüt üyelerinin durumuna ilişkin belirsizliklerin sürdüğü belirtildi. Örgüt içinden gelen tehditkâr mesajların da süreci zorlaştırdığı ifade edildi.
Beştepe’ye yakın kaynaklara göre silahların bırakılması ve terörün tamamen sonlanmasının ardından “demokratikleşme” adımları gündeme gelecek. Yeni anayasa çalışmalarının başlangıcı için ise 1 Ekim 2026 sonrası işaret edildi.





