Diyarbakır’da çalışmalarını sürdüren müzik araştırmacısı ve derlemeci Zeynep Yaş, Kürt kültürünün en önemli hafıza alanlarından birine ışık tutuyor. “Mezopotamya’nın Kadın Sesleri” projesiyle dengbêj ve zarbêj kadınların seslerini ve hikâyelerini arşivlerden çıkarıp günümüz kuşaklarına aktarıyor.
Bu proje, CultureCIVIC Yerel Projeler Hibe Programı kapsamında hayata geçirildi. Çalışmada 1900’lerden itibaren kayıt altına alınmış plaklar, makaralı bantlar ve radyo kayıtları incelendi. Ayrıca günümüz teknolojisiyle kaydedilmiş, ancak çok bilinmeyen kadın sanatçıların eserleri de değerlendirmeye alındı.
360 Eser Restore Edildi
Proje kapsamında 32 kadın sanatçıya ulaşıldı. Arşivlerde yer alan 70 plak, 20 kaset ve 10 makaralı banttaki 360 eser restore edilerek ses temizleme ve mix-mastering işlemlerinden geçirildi. Eserlerin metinleri yazıya döküldü, kataloglama yapıldı ve ileride kitaplaştırılmak üzere hazırlık başlatıldı.
Yaş, çalışmada prensip olarak kayıtların orijinal biçimlerini koruduklarını belirtiyor:
“Yazım hataları veya dil hataları mümkün olduğunca dokunulmadan bırakıldı. Çünkü bunlar ileride önemli araştırma konuları olabilir.”
Kadınların Hafızası, Kültürün Temeli
Zeynep Yaş’a göre, bu çalışma sadece müzikle sınırlı değil. Aynı zamanda Kürtlerin yazılı tarihten yoksun bırakılan hafızasının da bir tür telafisi. Özellikle kadınların sözlü kültürdeki taşıyıcı rolüne dikkat çeken Yaş, şunları söylüyor:
“Zarbêj kadınlar sadece şarkı söyleyen kişiler değil, aynı zamanda hikâye, masal, atasözü, ninni ve mani gibi sözlü kültür öğelerinin taşıyıcılarıdır. Onlar olmasaydı bugün dengbêjlik geleneği var olmayabilirdi.”
İlk Kadın Ses Kaydı 1902’de
Araştırma sırasında 1902 yılına tarihlenen ilk kadın ses kaydına da ulaşıldı. Bu kayıt, bir kadının klam söylediği bir banttan oluşuyor. Yaş, bu bulgunun tarihsel açıdan çok önemli olduğunu vurguluyor:
“Bunun dengbêjlik geleneği içinde mi, yoksa doğal bir toplumsal yapı içinde mi gerçekleştiğini kesin olarak bilmiyoruz. Ancak bu tür kayıtlar, kadınların hafızadaki izlerini sürmek açısından çok kıymetli.”
Gelecek Kuşaklara Aktarılan Miras
Zeynep Yaş, asıl amaçlarının bu kültürel mirası yok olmaktan kurtarmak olduğunu söylüyor:
“Bizim derdimiz, bu mirası şimdiki kuşaklarla yaşatmak. Sadece arşivlemek yetmez, aynı zamanda bu eserleri yeniden üretmek ve genç sanatçıların sesleriyle geleceğe taşımak gerekiyor.”
Yaş, kısa süre önce restore edilen bir eserin 120 yıl sonra genç bir sanatçı tarafından yeniden seslendirilmesinin kendisini çok mutlu ettiğini belirterek, bu projenin canlı bir hafıza oluşturmayı hedeflediğini dile getiriyor.
“Sadece Müzik Değil, Bir Hafıza”
“Mezopotamya’nın Kadın Sesleri” projesi, yalnızca Kürt müziğinin değil, aynı zamanda bir toplumun hafızasının, tarihinin ve sözlü kültürünün gün yüzüne çıkarılmasına katkı sağlıyor. Bu yönüyle, kültürel kayıpların önlenmesi ve kadınların görünmez emeğinin tanınması açısından büyük bir değer taşıyor.