PKK’nin fesih kararının ardından yeni bir döneme girilirken, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, sürece ilişkin açıklamalarda bulundu.

“Muhatabı biz değil, halk belirledi”

Partilerine yönelik eleştiriler hakkında konuşan Bakırhan, muhataplık meselesine dikkat çekerek,

“Biz kendi muhatabımızı kendimiz seçmedik. Mevcut masadaki muhatabı Türkiye halkları seçti yani sandıkla geldi. Sol örgütlü olsaydı başka bir muhatap bugün burada olurdu. Kürtler tek başına kendi muhataplarını seçmiyor. Kendi muhataplarını biz yaratmadık. Biz varlık mücadelesi yürüten bir partiyiz. Zora, zulme rağmen de bu noktaya gelmeyi başarmış bir geleneğiz.” ifadelerini kullandı.

“Kenarda durup eleştirmek çözüm değil”

Bakırhan, yürütülen barış sürecine dışarıdan yapılan eleştirileri doğru bulmadığını belirterek şunları söyledi:

“Bir yerde savaş duracaksa kimin kimle oturduğunun bence bir önemi yok. İşte başka bir zemin de aman efendim işte bunlar acaba kandırıyorlar mı diyor. Bizim kandırılıp kandırılmayacağımızı bu kadar evet bu konuda hassas olmaları iyidir. Teşekkür ediyoruz ama o zaman bize güvensinler. Mücadele etmesini bilen, müzakere etmesini de bilen bir zeminiz. O zaman kandırılmamızı istemiyorlarsa buyursun bu işe destek versinler, yanımızda dursunlar. Birlikte mücadele edelim. Daha güçlü bir demokratik barış basıncı oluşturalım.”

Bu tür eleştirilerin süreç boyunca sürekli tekrarlandığını belirten Bakırhan, süreci sadece dışarıdan izleyip eleştirenlerin samimiyetini sorguladı:

“Kavga ederken kenardan izle, orayı eleştir. Barışırken kenarda dur, izle, eleştir. Bu doğru değil. Kardeşim savaşalım mı, barışalım mı, ne edelim? Önce bir siz netleşin. Sayın Bahçeli bile netleşti.”

“Müzakere için çağrımız net: Gelin, destek verin”

Süreç boyunca yaşananlardan ders çıkardıklarını belirten Bakırhan, artık müzakereyi ön plana çıkarma zamanı olduğunu söyledi:

“40 yıldır yaptık olmuyor artık müzakere masasını kurun bir zahmet siz de netleşin. Kavga mı edelim, barışalım mı? Kavga ederken, mücadele ederken işte çeşitli gerekçeler, ya birlikte ittifak kuralım ya silah çatışma. E tamam şimdi silah çatışma kalktı. Hadi bir beraber yürüyelim. Ya siz kandırılıyorsunuz. Böyle olmaz. Bunun adı sosyalistik değil.”

“Süreci birlikte yürütmek gerekiyor”

Eleştirilerin tamamen dışlayıcı bir yerden yapılmaması gerektiğini belirten Bakırhan, bunun yerine sürece yapıcı katkı sunulmasını önerdi:

“Doğrudur, tereddütlü olmak gerekiyor, kaygıyla yaklaşmak gerekiyor, eleştirmek gerekiyor, öneri sunmak gerekiyor ama bir yürüyen sürece de omuz vermek gerekiyor. O omuzu bir görelim.”

“İktidarın tavrını en iyi biz biliriz”

İktidarın müzakere süreçlerindeki yaklaşımını da değerlendiren Bakırhan, geçmiş deneyimlere işaret etti:

Çelik: "Cumhurbaşkanımız Cumartesi tarihi bir açıklama yapacak"
Çelik: "Cumhurbaşkanımız Cumartesi tarihi bir açıklama yapacak"
İçeriği Görüntüle

“Mücadele ettiğimiz yıllarda dünya kadar şey, barışmaya çalıştığımız dönemde dünya kadar. Ne yapalım? Dolayısıyla bu sorunun muhatapları bizler değiliz. Ama iktidarın karakterini bize anlatmasınlar. Bizden iyi tanıyan yok, iktidar budur. Masaya oturur, işine gelmez, yan çizer, masayı devirir, hoşuna gitmez, bilmem başka algı oluşturur, bozar.”

Sürecin sağlıklı ilerlemesi için ortak mücadele çağrısıyla açıklamasını sonlandırdı:

“İşte bunları yapmaması için bizim zeminimizin büyük güçlü, örgütlü olması gerekiyor. Hadi buyurun gelin hadi. Gelin omuz verin. Yürümüyorsa da yürümüyor diyelim beraber mücadele edelim.”

Kaynak: MA