PKK'nın düzenleyeceği resmi silah bırakma töreni için Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) heyeti ve aralarında gazetecilerin de bulunduğu davetliler, dört otobüsle Diyarbakır’dan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin Süleymaniye kentine doğru yola çıktı.
Heyette DEM Parti’nin eski ve yeni milletvekilleri yer alırken, törene davet edilen sınırlı sayıdaki gazeteci ve yazarlar da kafileye eşlik etti. Bu gelişme, bölgede hem siyasi hem de toplumsal açıdan büyük bir dönüm noktasına işaret ediyor.
Basına kısıtlama kararı: Canlı yayın planı iptal edildi
Başlangıçta törenin ulusal ve uluslararası medya tarafından canlı yayınlanması planlanıyordu. Ancak 7 Temmuz’da Kürdistan Demokratik Topluluklar Birliği (KCK) tarafından yapılan açıklamada, “güvenlik gerekçesiyle” bu kararın iptal edildiği ve tören alanına basının alınmayacağı duyuruldu.
DEM Parti, bu gelişme üzerine davetli gazeteci ve yazarlarla yapılan programı revize ederek, törenin doğrudan izlenmesi yerine gözlemci notlarıyla kamuoyuna aktarılmasını hedefledi. Parti yetkilileri, alınan güvenlik önlemlerinin tüm tarafların mutabakatıyla belirlendiğini ifade etti.
Tören alanı ikiye ayrıldı: Gözlemciler ve ekran izleyicileri
Törenin organizasyonu da güvenlik planlamalarına göre şekillendi. Silah bırakmanın fiilen gerçekleşeceği birinci alana yalnızca tarafların üzerinde uzlaştığı iki medya kuruluşunun muhabirleri alınacak. Bu muhabirlerin kayıtları, törenin ardından resmi olarak servis edilecek.
Alanda bulunacak diğer gözlemciler — çoğunluğu gazeteci ve siyasi temsilcilerden oluşuyor — yanlarında telefon veya dijital kayıt cihazı taşıyamayacak. Bu katılımcılar izlenimlerini daha sonra kamuoyuyla paylaşabilecek.
Töreni takip etmek isteyen diğer davetliler için ise ikinci bir alanda büyük ekranlar kuruldu. Tören, bu ekranlar aracılığıyla dolaylı olarak izlenebilecek.
Öcalan’dan 26 yıl sonra ilk görüntülü mesaj
Tören öncesinde en dikkat çekici gelişmelerden biri de, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 26 yıl aradan sonra kamuoyuna ilk kez video mesajla seslenmesi oldu. Öcalan’ın mesajı örgüte yakın Fırat Haber Ajansı üzerinden yayımlandı.
Videoda Öcalan, 27 Şubat 2025’te ilan ettiği “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na bağlılığını yineleyerek şunları söyledi:
“Silah bırakmaya ilişkin detaylar belirlenecek ve hızlıca hayata geçirilecektir. Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Tüm tarafları bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum.”
Sürecin önemi ve belirsizlikler
Törene dair güvenlik kısıtlamaları ve mesajların içeriği, sürecin hem sembolik hem de stratejik yönleri olduğunu ortaya koyuyor. Bir yandan açık iletişim kanalları kurularak uluslararası kamuoyu bilgilendirilmeye çalışılırken, diğer yandan güvenlik endişeleri ve hassas müzakereler dikkate alınarak kontrollü bir bilgilendirme tercih ediliyor.
Silah bırakma kararı, Türkiye’nin çözüm süreci deneyiminden bu yana bölgedeki en kritik gelişmelerden biri olarak değerlendiriliyor. Sürecin nasıl şekilleneceği, yalnızca Türkiye’de değil, bölgesel dengeler açısından da yakından izleniyor.