Yeni çözüm süreci kapsamında kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Komisyonu ilk toplantısını bugün gerçekleştirdi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında yapılan toplantıda komisyonun ismi, çalışma usulleri ve ilkeleri ele alındı. Kurtulmuş, süreci “kardeşliğin ve çözümün meşru zeminde yeniden inşası” olarak tanımladı.
Komisyon ismi tartışma konusu
Toplantının başlangıcında komisyonun ismi gündeme geldi. DEM Parti “Barış ve Demokratik Toplum Komisyonu” ismini önerirken, MHP “Millî Birlik ve Dayanışma Komisyonu” adını teklif etti. CHP ise “Toplumsal Barış, Adalet ve Demokratik Mutabakat Komisyonu” önerisini sundu. Komisyonun isminin toplantı sürecinde netleştirilmesi bekleniyor.
Kurtulmuş: Bu sadece bir komisyon değil, yeni bir başlangıç
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş toplantıda yaptığı açılış konuşmasında sürecin önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Milletlerin tarihinde öyle anlar vardır ki yalnızca o günü değil, yarınları da şekillendirir. Bu toplantı yalnızca bir komisyonun değil, aziz milletimizin geleceğe dair umutlarının yeşermesinin de başlangıcıdır.”
Kurtulmuş, konuşmasında Türkiye’nin toplumsal barışını sağlamak için Meclisin meşru bir çözüm adresi olduğunu vurguladı:
“Burada asli meselemiz tüm sorunları bir anda çözmek değil; Meclisin kardeşliğin teminatı olduğunu, çözümün meşru adresi olduğunu hatırlatmaktır.”
Nazım Hikmet ve Mehmet Akif’ten alıntı yaptı
Kurtulmuş, konuşmasında Mehmet Akif Ersoy’un “Girmeden tefrika bir millete düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez” dizeleri ile Nazım Hikmet’in “Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” sözlerine yer vererek, siyaset kurumunun görevinin bu kardeşlik hayalini gerçekleştirmek olduğunu söyledi.
Basın açıklamaları sınırlı olacak
Komisyon çalışmalarına ilişkin kamuoyunun ve basının yalnızca TBMM Başkanlığı aracılığıyla bilgilendirileceğini belirten Kurtulmuş, sürecin provoke edilmemesi için dikkatli iletişim kurulacağını ifade etti.
“Bu komisyonda ele alacağımız konular, herhangi bir siyasi partinin tekelinde değildir. Bu süreç Türk’ün de, Kürt’ün de, bu topraklarda yaşayan her bir yurttaşın ortak geleceğini ilgilendiren bir beka meselesidir,” dedi.