13 Haziran’da hükümetin “normal doğum” politikalarını eleştiren bir performans eylemi gerçekleştiren Melisa Aydınalp, ertesi gün gözaltına alınmış ve hakkında “hayasızca hareket” ve “müstehcen yayınlara aracılık etmek” suçlamalarıyla soruşturma başlatılmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yürüttüğü soruşturma sonunda Aydınalp hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

Savcılık: “Teşhircilik unsurları yok”

Savcılık kararında, eylemin Türk Ceza Kanunu’nun 225. maddesi kapsamındaki "hayasızca hareket" ya da teşhircilik suçunun unsurlarını taşımadığı vurgulandı. Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin içtihatlarına atıf yapılan kararda, teşhircilik suçunun oluşması için “kişinin cinsel tatmine yönelik aleni davranışlarda bulunması” gerektiği, Aydınalp’in eyleminin bu kapsamın dışında kaldığı belirtildi.

Kamera görüntüleri dahil tüm delillerin incelendiği ve eylemin herhangi bir cinsel amaç taşımadığı kanaatine varıldığı ifade edildi. Savcılık ayrıca, kamuoyuna yansıyan görüntülerin “ifade özgürlüğü sınırları içinde” değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.

Aydınalp: “Yılmayacağım, eylemlerime devam edeceğim”

bianet’ten Tuğçe Yılmaz'a konuşan Melisa Aydınalp, karar sonrası yaptığı açıklamada, hakkındaki soruşturmanın kadın hakları mücadelesini hedef alan bir yıldırma politikası olduğunu belirtti. Eylemlerinin anayasal hak kapsamında olduğunu savunan Aydınalp, şunları söyledi:

İstanbulkart’ta 30 yaş sınırı yargıdan döndü: Öğrenci indirimi eski haliyle devam edecek
İstanbulkart’ta 30 yaş sınırı yargıdan döndü: Öğrenci indirimi eski haliyle devam edecek
İçeriği Görüntüle

“Evim, hakkında bir gözaltı kararı olmamasına rağmen polisler tarafından basıldı. Bu hukuksuzlukla ilgili ayrıca suç duyurusunda bulunacağım. Tüm baskılara rağmen kadın hakları için mücadele etmeye, her koşulda eylem yapmaya devam edeceğim.”

Ne Olmuştu?

Melisa Aydınalp, 13 Haziran 2025’te İstanbul’da gerçekleştirdiği performatif eylemde, hükümetin “normal doğum” politikalarını eleştirmiş ve “Normal olan normal doğum değil, katliamsız kadın hayatıdır” ifadelerini kullanmıştı. Eylemin ardından 14 Haziran sabahı evine gelen polislerce gözaltına alınan Aydınalp, Şişli Emniyet Müdürlüğü’ne götürülmüş ve geceyi karakolda geçirmişti.

Savcılık, eylemi gerekçe göstererek yurt dışına çıkış yasağı ve karakolda imza şartı içeren adli kontrol uygulamıştı. Ancak soruşturmanın ilerleyen aşamasında, isnat edilen suçların yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildi.

Kaynak: bianet