Antalya’da bir boşanma davası sırasında, taraflardan kadının talep ettiği 8 bin TL yoksulluk nafakası ve yüksek tazminat talepleri, Türk Medeni Kanunu’ndaki süresiz nafaka uygulamasını tekrar tartışmaya açtı.
Mahkeme: Süresiz nafaka, kişisel haklara ve sosyal hukuk devleti ilkesine aykırı
Antalya 12. Aile Mahkemesi, boşanma üzerinden henüz bir yıl geçmişken talep edilen süresiz nafakanın, nafaka yükümlüsünün hayat boyu maddi sorumluluk altında kalmasına yol açtığını belirtti. Mahkeme, bu durumun kişinin mülk edinme, yeniden evlenme, özel hayatını kurma ve çocuklarını koruma hakkını zedelediğini vurguladı.
Dava kapsamında TMK’nın 175. maddesinin, Anayasa’nın 2, 10, 20, 35 ve 41. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istendi. Özellikle eşitlik ilkesi, özel hayatın gizliliği, mülkiyet hakkı ve aile hayatının korunması ilkelerine dikkat çekildi.
AYM başvuruyu esastan inceleyecek
Anayasa Mahkemesi, aile mahkemesinin yaptığı başvuruyu usulden kabul ederek esasa geçti. Süresiz nafaka meselesi uzun süredir hem kamuoyunda hem de hukuk çevrelerinde tartışma konusu olmaya devam ediyordu. AYM’nin vereceği karar, Türkiye’de nafaka sisteminde ciddi bir değişikliğin önünü açabilir.
Süresiz nafaka nedir?
Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesine göre, boşanma sonrası ekonomik olarak zor durumda kalan eş lehine süresiz olarak yoksulluk nafakası hükmedilebiliyor. Bu nafaka, evlilik süresinden bağımsız şekilde, yeni bir evlilik gerçekleşene kadar sürüyor. Ancak yıllardır bu uygulama, "nafaka yükümlülerini ömür boyu cezalandırmak" anlamına geldiği gerekçesiyle eleştiriliyor.