Türkiye’de medya sektörü, AKP iktidarının son 20 yılında büyük bir dönüşüm geçirdi. Son olarak Can Holding’e kayyım atanması, bu dönüşümün geldiği son aşamayı gösteriyor. Habertürk, Show TV ve Bloomberg HT gibi kanallara el konulmasıyla birlikte, medya sahipliği ve iktidar ilişkileri yeniden tartışmaya açıldı.
2007–2013: TMSF dosyaları, ATV–Sabah ve “yeni merkez”in kurulması
-
ATV–Sabah: Dinç Bilgin’den sonra el değiştiren grup 2007’de TMSF ihalesinde Çalık Grubu’na 1,1 milyar dolara geçti; finansmanda kamu bankaları Halkbank ve Vakıfbank kredileri kullanıldı. 2013’te Rekabet Kurulu, ATV–Sabah’ı Zirve Holding/Kalyon Grubu’na devri onayladı.
-
Çukurova varlıkları: TMSF’nin el koyduğu Akşam, Skytürk/360 ve bağlı mecralar 2013’te iş insanı Ethem Sancak’a satıldı; kanalların isim/hukuki süreçleri sonraki yıllarda yeniden yapılandı.
-
Show TV: Çukurova’dan TMSF’ye geçen kanal 2013’te Ciner Grubuna devredildi; böylece Ciner medyadaki ağırlığını artırdı.
Bu dönem, TMSF süreçleriyle “yeniden dağıtım”ın ve kamu kaynaklı finansmanın medya sahipliği haritasını değiştirmesinin miladı oldu. Akademik/sivil toplum raporları, bu yılları iktidar yanlısı sermaye blokunun güç kazandığı bir kırılma olarak tanımlar.
2018: Doğan Medya → Demirören; kamusal krediyle “tek hamlede” büyük konsolidasyon
-
Doğan Medya Grubu (Hürriyet, CNN Türk, Kanal D vb.) 2018’de Demirören’e satıldı. Satın almada devlet bankası Ziraat Bankası’ndan 675 milyon dolar tutarında uzun vadeli kredi kullanıldığı, daha sonra grubun bu ve diğer borçları için yeniden yapılandırma görüşmeleri yürüttüğü ulusal/uluslararası kaynaklara yansıdı.
Bu satış, yazılı basından TV’ye ana akımın omurgasını tek elde toplayarak haber ekosisteminin çeşitliliğini daha da azalttı.
2019–2025: İnternet ve “dezenformasyon” yasaları, ilan ambargoları ve yeni el koymalar
-
Sosyal medya yasası (2020, 7253 sayılı değişiklikler): Platformlara Türkiye’de temsilci atama, içerik/başvuru yükümlülükleri, veri tutma ve para cezaları gibi zorunluluklar getirildi.
-
“Dezenformasyon” düzenlemesi (2022, 7418–TCK 217/A): “Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçunu 1–3 yıl hapisle tanımlayan değişiklik kabul edildi; uluslararası örgütler ve meslek kuruluşları, maddenin muğlaklığı nedeniyle ifade ve basın özgürlüğü açısından uyarı yaptı. 2025’e gelindiğinde uygulamaya dair eleştiriler sürüyordu.
-
Basın İlan Kurumu (BİK) ve kamu ilanları: Anayasa Mahkemesi, muhalif gazetelere uygulanan ilan kesme cezalarının hak ihlali oluşturduğuna hükmetti; Avrupa Konseyi ve uluslararası STK’lar, Evrensel, BirGün, Cumhuriyet gibi gazetelere yönelik ilan ambargalarının ekonomik baskı aracına dönüştüğünü raporladı.
-
2024–2025 yeni dalga: Can Holding
-
2024 sonunda Ciner Yayın Holding’in elindeki Show TV, Habertürk, Bloomberg HT markalarının yeni sahibi Can Holding oldu (mülkiyet zinciri açısından Show TV’nin geçmişi: Çukurova → TMSF → Ciner → Can).
-
11 Eylül 2025’te Küçükçekmece Başsavcılığı soruşturmasında Can Holding’e bağlı 121 şirkete el konuldu; TMSF kayyım olarak görevlendirildi. Resmî/yarı resmî kaynaklar ve uluslararası ajanslar, Habertürk ile Show TV’nin de bu kapsama alındığını duyurdu. TMSF, “işleyiş aksamayacak, eğitim kurumları (Bilgi Üniversitesi, Doğa Koleji) kesintisiz sürecek” mesajı verdi.
-
Kim, neyi aldı/sattı: Büyük el değiştirmelerin kısa kronolojisi
-
ATV–Sabah → 2007 TMSF ihalesiyle Çalık, 2013’te Zirve/Kalyon.
-
Show TV → 2013’te TMSF’den Ciner, 2024 sonunda Can Holding.
-
Akşam, Skytürk/360 ve bazı Çukurova mecraları → 2013’te Ethem Sancak.
-
Doğan Medya (Hürriyet, Kanal D, CNN Türk vb.) → 2018’de Demirören; finansmanda Ziraat kredisi.
-
Demirören’in borç yapısı → 2021’de toplam 1,4 milyar doların yeniden yapılandırılması için bankalarla görüşmeler.
-
Can Holding → 2025’te TMSF kayyımlığı (121 şirket; Habertürk ve Show TV dahil).
Sahiplik–düzenleme–reklam üçgeni: Model nasıl çalıştı?
-
Kamu bankalı krediler ve TMSF: 2007’den itibaren TMSF ihaleleri ve kamu bankalarının sağladığı yüksek tutarlı finansmanlar, medya varlıklarının “sınırlı sayıdaki” sermaye grubunda toplanmasını hızlandırdı. Bu, aynı zamanda haber gündemi ve çerçevelerin homojenleşmesine kapı araladı.
-
Regülasyonla çevre basın/sosyal ağlar: 7253 ve 7418 ile getirilen temsilci, içerik kaldırma ve “yanıltıcı bilgi” suçuna ilişkin hükümler; eleştirel medya ve dijital haber sitelerinin riskini artırdı.
-
Kamu ilanı ve ekonomik kaldıraç: BİK’in ilan kesme/süreli yasak kararları, yüksek tirajlı muhalif gazeteler için sürdürülebilirliği zorladı; AYM bu uygulamalarda hak ihlali tespit etti.
Bugün gelinen nokta: Yoğunlaşma, kırılganlık ve “devredilebilir” ana akım
-
Yoğunlaşma: 2018 satışı ve sonraki el koymalarla, TV ve büyük gazetelerde sahiplik yoğunlaşması tarihi zirveye çıktı; RSF/MOM türü platformlar medyanın büyük bölümünün iktidar etkisine açık hâle geldiğini rapor ediyor.
-
Finansal kırılganlık: Devralmalarda kullanılan yüksek borçlanma/yeniden yapılandırma dinamiği, yayıncılığın piyasa dışı risklere hassasiyetini artırdı (Demirören’in 2021 yeniden yapılandırma görüşmeleri gibi).
-
“Devredilebilir ana akım”: Show TV ve Habertürk örneklerinde görüldüğü üzere, aynı markalar farklı sermaye grupları ve gerektiğinde TMSF yönetimleri arasında kısa aralıklarla el değiştirebilir hâle geldi.
Tablo: En kritik satış/atama/kararlar (seçilmiş)
-
2007–2013: TMSF ihaleleri; ATV–Sabah Çalık → Kalyon; Çukurova varlıkları Ethem Sancak.
-
2013: Show TV TMSF’den Ciner’e.
-
2018: Doğan Medya → Demirören (+Ziraat kredisi).
-
2020–2022: 7253 sosyal medya, 7418 “dezenformasyon” yasaları.
-
2022: AYM’nin BİK kararları ve uluslararası uyarılar.
-
2024–2025: Can Holding medya varlıklarını devraldı; 2025’te TMSF kayyımı ve el koyma.
Bundan sonra nasıl bir yol izlenecek?
-
TMSF süreçlerinin ne kadar süreceği ve varlıkların yeni alıcı profilleri.
-
7418’in (TCK 217/A) yargı içtihadı: “yanıltıcı bilgi” maddesinin sınırları ve AYM/AYM sonrası denetim.
-
BİK uygulamalarında AYM kararları sonrası norm değişimi olup olmayacağı.
-
Dijital haber–platform ilişkisinde 7253’ün ikinci nesil uygulamaları (veri saklama, temsilci yükümlülükleri, para cezaları).
AKP döneminde medya piyasasında TMSF kanallı el koymalar + kamu bankalı krediler + mevzuatla çevreleme üçlüsü belirleyici oldu. Büyük grupların el değiştirmesi, ekonomik araçlarla denetim ve dijital alanın hukuk yoluyla daraltılması, bugün “merkez” medyanın hızla devrolabilir ve hassas bir yapıya dönüşmesini sağladı. 2025’te Can Holding dosyasıyla tablo yeni bir eşiğe daha taşınmış durumda.