Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (MATUHAYDER) ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), siyasi mahpusların tahliyelerinin engellenmesine dikkat çekmek için Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi önünde açıklama yaptı. DEM Parti ve Barış Anneleri üyelerinin de katıldığı etkinlikte, “İnfaz yakmalara son, siyasi tutsaklara özgürlük” pankartı açıldı.
MATUHAYDER Eşbaşkanı Nurten Karagöz, cezaevlerindeki siyasi mahpusların işkence, kötü muamele, keyfi disiplin cezaları, ailelerinden uzaklaştırılma ve sağlık hizmetlerinden mahrum bırakılma gibi sistematik hak ihlallerine maruz kaldığını belirtti. Karagöz, tahliyeleri engelleyen Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulları’nın uygulamalarının keyfi olduğunu vurguladı.
Bakırköy Hapishanesi’nde tahliyesi gereken 10 siyasi tutsağın 8’i İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla, 2’si ise üç ve üzeri hücre cezası gerekçesiyle serbest bırakılamadı. Henüz tahliye tarihleri gelmemiş 6 tutsağın infazları da hukuka aykırı şekilde hücre cezaları ile uzatıldı. Bu durum, Marmara hapishanelerinde tahliye engellemelerinin en yüksek oranını oluşturuyor.
ÖHD avukatı Elif Taşdöğen, İmralı’daki ağırlaştırılmış tecrit uygulamasının bireysel hak ihlali olmanın ötesinde Türkiye’nin demokratik geleceği ve barış süreci açısından ciddi bir engel teşkil ettiğini belirtti ve İdare ve Gözlem Kurulları’nın kapatılması çağrısı yaptı.
DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Çınar Altan ise, Kobani tutsaklarından Abdullah Öcalan’a kadar siyasi mahpusların sistematik olarak rehin tutulduğunu vurgulayarak bu uygulamanın kabul edilemeyeceğini söyledi.