Yeniden canlanan “açılım” süreci, bu kez iktidar partisinin kendi iç dengelerini sarsıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kullandığı dil ile Cumhur İttifakı’nın diğer aktörlerinin yaklaşımı arasındaki farklılıklar, AKP içinde belirgin bir tartışma hattı oluşturdu. Nefes Gazetesi yazarı Nuray Babacan’ın “Erdoğan’ın dili ve açılım sancısı” başlıklı analizinde, bu ayrışmanın parti içi kafa karışıklığını büyüttüğü aktarılıyor.

Sürecin yalnızca dış aktörlerle değil, doğrudan AKP’nin kendi içinde de ciddi gerilimler yarattığını belirten Babacan, özellikle “dil ve üslup” başlığının sürecin en hassas noktası haline geldiğini vurguluyor. İmralı’ya yapılan ziyaret, Abdullah Öcalan’a atfedilen mesajların farklı yorumlanması ve PKK kanadından gelen açıklamalar, kamuoyunda belirsizliği artırırken tarafların zaman zaman birbirine sert çıkışlarda bulunduğu ifade ediliyor.

AKP içinde süreci samimiyetle yürütmek isteyen bir kesimin bulunduğunu aktaran Babacan, bu grubun görüşlerinin şöyle özetlendiğini yazıyor: Suriye’deki dengelerin sürekli değiştiği, yalnızca devlet ya da güvenlik perspektifleriyle ilerlemenin artık mümkün olmadığı, sürecin kaçınılmaz şekilde demokratikleşme ve Kürt hakları dosyasına evrileceği, asıl samimiyet sınavının da burada yaşanacağı belirtiliyor.

Bu değerlendirmelerde, açılımın sadece PKK, SDG veya İmralı ekseninde daraltılmasının, Kürt toplumunda “üvey evlat” hissini güçlendirdiği görüşü öne çıkıyor. Sokakta verilecek mesajın hâlâ belirsiz olduğu, asıl tartışmanın bundan sonra demokratikleşme çerçevesinde yürütüleceği aktarılıyor.

Babacan ayrıca AKP’nin, Cumhur İttifakı ortağı MHP gibi tek bir blok halinde hareket edemediğini belirtiyor. Parti içindeki bazı isimlerin, seçim bölgelerinin hassasiyetleri nedeniyle açık konuşmaktan kaçındığı, sürece “iki ileri bir geri” yaklaşan bir tutumun yaygın olduğu ifade ediliyor.

Mahkeme Münevver Karabulut belgeselini durdurdu
Mahkeme Münevver Karabulut belgeselini durdurdu
İçeriği Görüntüle

Kaynak: Haber Merkezi