Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), kamuoyunda son günlerde artan cezalandırma taleplerine ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı. Dernek, çocuk adalet sisteminin önleyici, onarıcı ve eğitici temellere dayanması gerektiğini vurgulayarak, yalnızca cezaya odaklanmanın mevcut sorunları derinleştireceği uyarısında bulundu.
Açıklama, 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin öldürülmesiyle ilgili yargı sürecinde zanlının yaşından dolayı ceza indirimi uygulanacağının ortaya çıkmasıyla yeniden gündeme gelen çocuk suçlulara yönelik ceza tartışmalarına yanıt niteliği taşıyor. ÇYDD, olaya ilişkin üzüntüsünü dile getirirken, kamuoyundaki cezalandırıcı söylemlerin kaygı verici boyuta ulaştığını belirtti.
Açıklamada, “Suça sürüklenen çocukların büyük bir kısmı ihmal, istismar ve eşitsizlik ortamlarında yetişmektedir. Salt cezalandırmaya odaklanmak sorunu çözmek bir yana, daha derin sosyal yaralar açacaktır” ifadelerine yer verildi.
Dernek, hukuk devleti ilkesinin gereği olarak geçmişe yürütülemezlik ilkesine dikkat çekerek, yapılacak yasal düzenlemelerin geçmişte yaşanan olaylara çözüm olamayacağını da hatırlattı.
Asıl çözümün, çocukların suça sürüklenmesini engelleyecek sosyal politikaların, eğitimde fırsat eşitliğinin ve kamusal destek mekanizmalarının hayata geçirilmesinden geçtiği vurgulandı.
“Bugün çocukları ‘tehlike’ olarak görmek yerine, onları koruyamadığımız gerçeğiyle yüzleşmeliyiz” denilen açıklamada, çocukları korumanın bireysel değil, toplumsal ve siyasal bir sorumluluk olduğu vurgulandı.
ÇYDD, tüm çocukların eşit, özgür ve güvenli bir ortamda büyüyebileceği bir toplum için mücadeleye devam edeceklerini belirterek açıklamasını sonlandırdı.
"Çocuk adalet sistemi, cezalandırıcı değil; önleyici, onarıcı ve eğitici bir anlayış üzerine kuruludur"
Açıklamanın tamamı şöyle:
“Mattia Ahmet Minguzzi’nin vahşice öldürülmesi bizleri derinden sarsmıştır. Öncelikle ailesine, yakınlarına ve bu acıyı yüreğinde hisseden herkese baş sağlığı diliyor, dayanışma duygularımızı iletiyoruz.
Bununla birlikte, yaşanan bu korkunç olay sonrasında kamuoyunda hızla yükselen cezalandırıcı yaklaşımların, özellikle de suça sürüklenen çocuklara yönelik cezaların ağırlaştırılması yönündeki istemlerin kaygı verici bir boyut kazandığını üzülerek gözlemlemekteyiz.
Unutulmamalıdır ki hukuk devleti ilkesinin temel dayanaklarından biri olan yasallık ilkesi ve geçmişe yürüme yasağı, yalnızca evrensel hukuk kuralları değil, aynı zamanda 1982 Anayasası’nın 38. maddesi ile de açık biçimde güvence altına alınmıştır. Bu nedenle, yapılacak her türlü yasal değişiklik, yalnızca geleceğe etki edecek; geçmişteki olaylara çözüm olamayacaktır.
Daha da önemlisi, çocuk adalet sistemi, cezalandırıcı değil; önleyici, onarıcı ve eğitici bir anlayış üzerine kuruludur. Suça sürüklenen çocukların büyük bir kısmının sosyoekonomik yoksunluklar, ihmal, istismar ve eşitsizlik ortamlarında yetiştiği gerçeği göz ardı edilemez. Bu çocukları salt cezalandırmaya odaklanmak sorunu çözmek bir yana, daha derin sosyal yaralar açacaktır.
Bu noktada asıl yapılması gereken, çocukların suça sürüklenmesini önleyecek kapsayıcı sosyal politikaların, eğitimde fırsat eşitliğinin, nitelikli kamusal destek araçlarının hayata geçirilmesidir. Aynı zamanda, halihazırda adalet sistemiyle karşılaşan çocuklar için yeniden topluma kazandırıcı yaklaşımların güçlendirilmesi gereklidir.
Bugün çocukları “tehlike” olarak görmek yerine, onları koruyamadığımız gerçeğiyle yüzleşmek zorundayız. Çocukları korumak, yalnızca bireysel değil, toplumsal ve siyasal bir sorumluluktur.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olarak, kurulduğumuz günden bu yana Türkiye’deki tüm çocukların eşit, özgür ve güven içinde büyüyebileceği bir toplum yaratmak için uğraş veriyoruz. Çocukların yaşam hakkını, güvenliğini ve onurunu önceleyen bir düzenin inşası için her koşulda sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”