“Dicle Öneriyor” serisinin bugünkü filmi, çocukların hayal gücünün savaşa, yoksulluğa ve sınırların sertliğine nasıl meydan okuyabildiğini anlatan Neredesin Süpermen. Orijinal adıyla Bekas, izleyiciyi doksanlı yılların başında Kuzey Irak’ta küçük bir Kürt köyüne götürüyor. Film, büyük anlatılara yaslanmadan, politik sloganlara ihtiyaç duymadan, iki çocuğun göz hizasından kurduğu dünyayla etkisini büyütüyor.
Dana ve Zana yetim iki kardeş. Yaşadıkları coğrafyada savaş, mayınlar ve korku hayatın sıradan bir parçası. Onları ayakta tutan ise sinema salonunda izledikleri Süpermen filmi. Süpermen, sadece bir kahraman değil; adaletin, kurtuluşun ve imkansızın mümkün olabileceği fikrinin adı. İki kardeş bu yüzden, Amerika’ya gidip Süpermen’i bulmaya karar veriyor. Nerede olduğunu bilmedikleri bir ülkeye, bildikleri tek şey olan umutla yola çıkıyorlar.
Savaşın Ortasında Bir Çocuk Komedisi
Neredesin Süpermen, ton olarak şaşırtıcı derecede hafif ve yer yer mizahi. Film, savaş anlatısını ağır dramatik sahnelerle değil, çocukların saf bakışıyla kuruyor. Ayakkabı boyayarak para kazanan Dana ve Zana, Michael Jackson adını verdikleri bir eşekle yola çıkıyor. Bu yolculuk sırasında karşılarına çıkan her engel, aynı zamanda büyümeye dair küçük bir eşik.
Filmde izleyiciyi etkileyen en önemli unsur, çocukların kurduğu hayal ile sert gerçeklik arasındaki mesafe. Mayın tarlaları, askerler ve açlık gibi tehditler, çocukların zihninde Süpermen’in yenilmezliğiyle dengeleniyor. Bu denge, filmi ajitasyondan uzaklaştırıyor ve onu evrensel bir yol hikayesine dönüştürüyor.
Sinemanın Hafızayla Kurduğu Sessiz Bağ
Bekas, sadece bir çocuk filmi ya da bir yol hikayesi değil. Aynı zamanda Kürt coğrafyasının uzun yıllara yayılan travmalarını, kişisel bir hafıza üzerinden aktarıyor. Film boyunca büyük politik figürler arka planda kalırken, gündelik hayatın kırılganlığı ön plana çıkıyor.
Savaşın çocuklar üzerindeki görünmez etkisi, sinemanın umut kurma gücü, göç ve yerinden edilmenin sessiz anlatısı, batı popüler kültürünün hayal dünyasındaki yeri... Bu başlıklar, filmin alt metnini oluşturan temel izlekler olarak öne çıkıyor. Süpermen, Michael Jackson ve Amerika fikri, birer kültürel simge olmanın ötesinde, kurtuluş arzusunun sembollerine dönüşüyor.
Karzan Kader kimdir
Karzan Kader, 1982 Süleymaniye doğumlu Kürt yönetmen ve senarist. Çocuk yaşta ailesiyle birlikte Saddam Hüseyin dönemindeki baskılardan kaçarak İsveç’e göç etti. Stockholm Academy of Dramatic Arts mezunu olan Kader, sinemasını büyük ölçüde kişisel hafızası üzerine kuruyor. Neredesin Süpermen, onun ilk uzun metraj filmi ve aynı zamanda çocukluk deneyimlerinin sinemadaki karşılığı.
Kader, yaşadığı sürgün deneyimini doğrudan anlatmak yerine, ironiyi ve mizahı tercih ediyor. Bu yaklaşım, filmi politik olarak güçlü kılarken didaktik olmaktan da kurtarıyor. Bugün Karzan Kader, göç, kimlik ve çocukluk temalarını merkezine alan sinemasıyla Avrupa sinemasında özgün bir yerde duruyor.
“Dicle Öneriyor” serisinin bu ilk filminde, hafızanın, sinemanın ve hayalin nasıl yan yana durabildiğini hatırlıyoruz. Neredesin Süpermen, zor zamanlarda bile umut kurmanın mümkün olduğunu sessizce fısıldayan bir film.