Britanya merkezli The Economist, PKK’nın silah bırakma sürecine ilişkin kapsamlı bir analiz yayımladı. Dergi, süreci “Türkiye hükümeti ile Kürtler arasındaki görüşmeler çıkmazda” başlığıyla haberleştirerek, Ankara ile PKK arasında yürütülen temasların ilerlemediğini öne sürdü.
1978 yılında Diyarbakır’ın Fis Köyü’nde kurulan PKK, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin girişimiyle başlayan ve PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla devam eden süreçte, 11 Temmuz 2025 tarihinde Irak’ın Süleymaniye kentinde düzenlenen törende 30 üyesiyle silahlarını yakmıştı.
Meclis süreci ve tartışmalar
Süreç kapsamında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan komisyondan AKP, MHP ve DEM Parti’den birer üye, 24 Kasım 2025’te İmralı Cezaevi’nde Abdullah Öcalan’la görüşmüştü. Görüşmenin “özet tutanağı” 4 Aralık’ta komisyon üyelerine okunmuş, DEM Parti tutanağın “eksik ve parça parça” olduğunu belirterek şerh düşmüş ve hazırlanmasına dahil olmadıklarını açıklamıştı.
Partilerin komisyona sunduğu raporlarla süreç devam etse de The Economist, PKK ile yürütülen görüşmelerin şu aşamada çıkmaza girdiğini savundu.
Öcalan ve Demirtaş değerlendirmesi
Haberde, Türk kamuoyunun büyük bölümünün Öcalan’a görüşmelerde “ana rol verilmesine” karşı olduğu belirtildi. Öcalan’ın cezaevinden çıkmasının milliyetçi bir tepkiyi tetikleyebileceği ifade edilirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu riski almak istemediği yorumu yapıldı.
Dergi, eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasının ise “daha az tartışmalı bir iyi niyet göstergesi” olabileceğini yazdı.
Erdoğan–Bahçeli iddiası
The Economist, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasında sürece dair yaklaşım farkı bulunduğunu da ileri sürdü. Haberde, Bahçeli’nin PKK ile barışın kendi siyasi mirası olmasını istediği, Erdoğan’ın ise süreci daha çok siyasi hedefleri için bir araç olarak gördüğü yorumu yer aldı.
Dergi, Erdoğan’ın 2028’de dolacak görev süresinin ardından iktidarda kalmak istemesi halinde anayasa değişikliği ya da erken seçim seçeneklerine yönelebileceğini kaydetti.
Suriye vurgusu
Analizde, Suriye’deki gelişmelerin de süreci yavaşlattığı belirtildi. Ana omurgasını YPG’nin oluşturduğu ve Türkiye’nin terör örgütü olarak gördüğü SDG’nin, Suriye hükümetiyle birleşmeye yanaşmamasının süreci olumsuz etkilediği ifade edildi. Türk ordusunun 8 Aralık 2025’te Suriye’nin kuzeyine girdiği hatırlatılarak, SDG’ye yönelik geniş çaplı bir saldırının “barış süreci”ni sona erdirebileceği için olası görünmediği değerlendirmesi yapıldı.
Haberde son olarak, Kürt siyasetçilerin sürecin mevcut sonuçlarından şimdilik memnun ve temkinli biçimde iyimser oldukları kaydedildi.