YouTube yayınında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik sözleri gerekçe gösterilerek 22 Haziran’dan bu yana tutuklu bulunan gazeteci Fatih Altaylı, hakkında hazırlanan iddianamenin ardından ilk kez konuştu. Altaylı, “Beklemediğim bir iddianame değil ama yasaya da uygun değil. Hak yerini bulur. Adalet bir şekilde tecelli eder. Kimse dertlenmesin,” dedi.
Altaylı, iddianamenin kamuoyuna avukatlarından önce servis edildiğini de vurgulayarak “Bu hukuki teamüllere ve savunma hakkına aykırıdır” ifadesini kullandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede Cumhurbaşkanı Erdoğan "müşteki" olarak yer aldı. Altaylı’ya yöneltilen suçlama ise Türk Ceza Kanunu’nda nadiren rastlanan bir düzenlemeye dayanıyor: “Cumhurbaşkanına fiili saldırı gerçekleştirileceğinden bahisle tehdit”.
Bu düzenleme kapsamında Altaylı’nın yalnızca tehdit suçundan değil, “Cumhurbaşkanına karşı ağır tehdit”ten yargılanması talep ediliyor. Bu nedenle de Altaylı’nın Asliye Ceza Mahkemesi’nde 2 yıla kadar hapisle yargılanması yerine, Ağır Ceza Mahkemesi’nde 5 yıldan az olmamak üzere hapisle cezalandırılması istendi.
Ne demişti?
Altaylı'nın soruşturmaya gerekçe gösterilen sözleri, YouTube kanalındaki bir programda yöneltilen, “Cumhurbaşkanı ömür boyunca Cumhurbaşkanı olarak devam etsin mi diye halka sormuşlar. Halkın yüzde 70’i buna karşıymış. Siz bu oranı nasıl görüyorsunuz?” sorusuna verdiği yanıttı. Altaylı şu ifadeleri kullanmıştı:
“Bu oran çok da beklediğim oran. Çünkü şu anda AKP seçmeninin önemli bir bölümü ve MHP seçmeninin bir bölümü dışında hiç kimse böyle bir şeye onay vermez. Türk halkına çeşitli nedenlerle kızabilirsin, Türk halkının oy verme biçimine, oy tercihine kızabilirsin. Ama Türk halkı diktatör istemez. O yüzden bu oranı gayet normal buluyorum.”
Altaylı: “Kimse dertlenmesin, adalet tecelli eder”
Tutuklu bulunduğu cezaevinden mesaj yollayan Fatih Altaylı, “Beklemiyordum diyemem, ancak bu şekilde bir düzenleme ile suç uydurulması da hukuka sığmaz,” ifadelerini kullandı. Altaylı, hukuki sürecin siyasi gerekçelerle yönlendirildiğini öne sürerek şunları söyledi:
“Avukatlarıma dahi ulaşmayan bir iddianamenin önce basına servis edilmesi, yürütülen yargı sürecinin niteliğini gösteriyor. Ancak ben Türk yargısının tümüne değil, hala görevini hukuk içinde yapmaya çalışan hâkim ve savcılara güveniyorum. Kimse dertlenmesin. Adalet bir şekilde tecelli eder.”
