Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen “Bir Yılın Ardından Suriye: Toparlanma ve Yeniden İnşa” konferansında Suriye’deki mevcut tabloya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Fidan, “Suriye’nin yeniden bir kaos alanına dönüşmesine Türkiye olarak müsamaha göstermemiz mümkün değil” diyerek SDG’ye, “Hiçbir ülkede iki silahlı unsur olmaz” mesajı verdi.
Konuşmasında Ankara’nın Şam yönetiminden beklentilerini dört başlıkta özetleyen Fidan, komşu ülkelere tehdit oluşturulmaması, terör örgütleriyle işbirliğinden uzak durulması, Suriye’nin toprak bütünlüğünün savunulması ve tüm toplumsal kesimlerin baskı ve işkence olmaksızın sürece dahil edildiği bir yönetim anlayışının benimsenmesi gerektiğini vurguladı.
YPG’nin durumunu “ellerindeki temel sorunlardan biri” olarak tanımlayan Fidan, 10 Mart’ta Şam Geçiş Hükümeti ile Suriye Demokratik Güçleri arasında imzalanan mutabakatın somut adımlara dönüşmediğini belirtti. “Bu sürecin diyalog yoluyla ilerlemesi önemli” diyen Fidan, “Hiçbir ülkede ama hiçbir ülkede iki tane silahlı unsur olmaz. YPG’nin bunu görmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Fidan, federalizmin “ülkeyi böleceği” yönündeki iddiasını yineleyerek kuzeydoğunun entegrasyonunun çatışmasız bir süreçle ilerlemesi gerektiğini söyledi. Bununla birlikte, tarih ve siyaset bilimi açısından federalizmin mevcut birlikleri bölmekten ziyade farklı toplulukları aynı çatı altında tutan bir sistem olduğu yönündeki eleştiriler de hatırlatılıyor.
Sahadaki değişimi anlatırken Astana sürecinin belirleyici rolüne dikkat çeken Fidan, muhalif alanların korunmasının bu mekanizmayla mümkün olduğunu ifade etti. Çatışmaların durmasıyla Esad rejiminin “içten içe çökmeye başladığını” söyleyen Fidan, rejimin ekonomik ve toplumsal kapasitesinin tükendiğini dile getirdi.
Fidan ayrıca, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’ye “şans verilmesi” yönündeki tutumunu olumlu bulduklarını belirterek teşekkür etti. Bölgedeki en büyük risklerden birinin İsrail’in müdahalesi olduğunu ifade eden Fidan, bu risk yönetildiği takdirde Suriye’deki diğer risklerin kontrol edilebileceğini söyledi. Türkiye’nin yeni bir kaosa izin vermeyeceğini vurguladı.





