Katliamın Gecesi
20 Ağustos 2016 gecesi, Gaziantep’in Şahinbey ilçesine bağlı Beybahçe Mahallesi’nde düzenlenen kına gecesinde bir patlama gerçekleşti. Sokakta oyun oynayan çocuklar, halay çeken gençler ve düğün için toplanan aileler arasında patlatılan bomba, 57 kişinin ölümüne yol açtı. Bunlardan 37’si henüz çocuktu.
Resmî açıklamalara göre saldırı IŞİD tarafından gerçekleştirildi. Failin 12-14 yaşlarında bir çocuk olduğu iddia edildi, ancak bu hiçbir zaman kesinleşmedi. Patlamanın ardından yüzlerce kişi yaralandı; Gaziantep’teki hastaneler doldu, yoğun bakım servislerinin çoğu çocuklarla doluydu.
Saldırıda hayatını kaybedenlerin isimleri ve yaşları şöyle kayda geçti:
Abdulalim Çelikten (25), Orhan Yavuz (18), Murat Kalay (16), Ahmet Kalay (12), Abdulhamit Anlı (7), Aliye Yağız (12), M. Ali Özcan (14), Doğan Özcan (15), Muhittin Akdoğan (12), Bünyamin Akdoğan (2), M. Nazım Akdoğan (16), Ubeyit Akdoğan (12), Muhammed Alpaslan (13), Ahmet Toraman (11), Mizgin Gürbüz (9), Osman Toraman (14), Ali Toraman (10), Hakkı Okur (19), Ömer İlhan (16), Salih İlter (17), Şükran Ayhan (15), Zilan Ayhan (13), Feride Ayhan (11), Serhat Eryılmaz (18), Semanur Özer (11), Kerem Özer (12), Devran Eryılmaz (13), Nergiz Özcan (9), Kamil Akdoğan (11), Saliha Akdoğan (14), Şükran Akdoğan (16), Kumri İlter (12), Mehmet Urtekin (19), Ahmet Urtekin (12), İbrahim Urtekin (14), Sinan Urtekin (15), Yusuf İlter (11), Rabia İlter (14), Büşra İlter (13), Mürvet Ayhan (12), Süleyman Durak (19), Muhammet Yağız (17), Hüseyin Yağız (18), Emine Nisa Gören (11), Metin Caner (14), İsmail Alpaslan (10), Kamile Ayhan (15), Gurbet Akcan (13), Hüsam Cuma (16), Vesile Uluhatun (12), Süheyla Yağız (14), Azat Aydınalp (11), Mahsun Nas (10), Fatma Zehra Abdullah (9), Mehmet Ali Taş (12), Hasan Akdoğan (18), Ramazan Ayhan (12).
Beybahçe Mahallesi İzlenimleri
Patlamadan üç gün sonra BBC Türkçe’den Rengin Arslan, Beybahçe Mahallesi’ne gitti. Mahalle hâlâ saldırının izlerini taşıyordu. Dar sokaklar, yıkık pencereler ve evlerin duvarlarına sinmiş patlama izleri, hayatını kaybeden çocukların hikâyeleriyle birlikte aktarılmıştı.
-
Bir anne, üç aylık bebeğinin üzerine kapanmış, bebek kurtulmuş ama anne ölmüştü.
-
7 yaşındaki Abdülhamit Anlı’nın akıbeti hâlâ bilinmiyordu. Ailesi, “Bir parçasını bulalım” diyerek savcılığa başvurmuş, ancak çocuktan hiçbir iz bulunamamıştı.
-
Ahmet Kalay’ın bedeni de teşhis edilememişti. Ailesi hâlâ ondan bir haber bekliyordu.
-
12 yaşındaki Murat Kalay, ağabeyinin fotoğraflarıyla dolu Facebook sayfasını günlerce takip etmiş, babası ise gözyaşları içinde “O çocukların ne günahı vardı” diye isyan etmişti.
-
Emine Ayhan, dört çocuğunu birden kaybetmişti. Gaziantep’in Akdere Mahallesi’ndeki evinde, baygınlıklar arasında günlerce ağıt yakmıştı.
BBC’nin izlenimlerinde, sokaklarda dolaşan çocukların sessizliği, korkulu bakışları ve yıkıntılar arasındaki oyuncaklar, “bu mahallede her şey ölen çocukları hatırlatıyor” ifadesiyle özetlenmişti.
Yargı Süreci: Gaziantep’ten Kayseri’ye
Saldırı sonrası açılan dava, güvenlik gerekçesiyle Gaziantep’ten Kayseri’ye nakledildi. Duruşmalar yoğun katılımcı nedeniyle adliye salonuna değil, Kayseri Adliyesi’ne bağlı bir konferans salonuna taşındı.
Davanın seyrinde, sanıkların önemli bir kısmı tutuklu yargılandı. Bazı sanıklar hiç duruşmaya katılmadı. Tanıkların ifadeleri, IŞİD’in Gaziantep’teki yapılanmasını, özellikle hücre evlerini işaret ediyordu.
Mart 2019’da açıklanan karar şu şekildeydi:
-
8 sanığa, 57 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ayrıca yaralanan her bir kişi için 18’er yıl ek hapis cezası uygulandı.
-
2 sanık beraat etti.
-
Bazı sanıklara ise yalnızca “örgüt üyeliği” suçundan ceza verildi.
Mahkeme süreci resmî olarak tamamlandı. Ancak aileler ve avukatlar, asıl sorumluların ortaya çıkarılmadığını, davanın yalnızca “saldırıyı gerçekleştirenlere” odaklandığını vurguladı.
İhmal İddiaları
Katliamın ardından muhalefet partileri, insan hakları örgütleri ve gazeteciler, saldırının önlenememesinde ciddi istihbarat zafiyeti bulunduğunu yazdı.
HDP’nin yayımladığı rapora göre, saldırıdan önce IŞİD’in Gaziantep’teki yapılanmasına ilişkin çok sayıda uyarı yapılmıştı. Ancak bu uyarıların hiçbirinin dikkate alınmadığı belirtildi. Raporda, “IŞİD’in kentte nasıl örgütlendiği, patlayıcıları nasıl temin ettiği ve güvenlik güçlerinin bunu neden engellemediği soruları cevapsız kaldı” denildi.
DW Türkçe’nin 2016’da yayımladığı “Gaziantep saldırısının anatomisi” başlıklı haberde de, saldırıya giden süreçte örgütün kentteki etkinliğinin bilindiği ama önlenmediği kaydediliyordu.
Bu nedenle aileler, “cezaların verilmesine rağmen ihmallerin hiç soruşturulmadığı” görüşünde birleşti.
9 Yıl Sonra: Hafıza ve Adalet
Bugün 20 Ağustos 2025. Katliamın üzerinden 9 yıl geçti. Beybahçe Mahallesi’nde patlamanın izleri silinmiş olsa da, kaybedilen çocukların isimleri hâlâ toplumsal hafızada. Sokak düğünleri azaldı, mahalle kültürü değişti.
Aileler için ise adalet arayışı sürüyor. Çünkü birçok aileye göre “cezalar verilmiş olsa da, saldırıyı mümkün kılan güvenlik zaafları ve ihmaller” hâlâ aydınlatılmadı.
Saldırıda kaybolan çocukların akıbeti ise hâlâ bilinmiyor. Abdülhamit Anlı ve Ahmet Kalay gibi isimlerin bedenlerine ulaşılamadı. Bu durum, ailelerin acısını daha da derinleştiriyor.
Eksik Kalan Hesaplaşma
Gaziantep Katliamı, Türkiye’nin yakın tarihine “çocukların en çok öldüğü saldırı” olarak geçti. 37 çocuk ve toplamda 57 kişi yaşamını yitirdi. Fail örgüt belirlendi, sanıklar cezalandırıldı. Ancak istihbarat zafiyetleri, ihmaller ve kayıp çocukların akıbeti üzerine sorular hâlâ yanıtsız.
9 yıl sonra Gaziantep’in dar sokaklarında dolaşanlar, bir düğünde patlayan bombanın gölgesinde, “tamamlanmamış bir adalet” duygusunu taşıyor.
Kaynaklar
-
BBC Türkçe, Rengin Arslan, “Gaziantep saldırısı: Bu mahallede her şey ölen çocukları hatırlatıyor”, 23 Ağustos 2016
-
DW Türkçe, “Gaziantep saldırısının anatomisi”, 2016
-
T24, dava sürecine ilişkin haberler, 2019
-
HDP, “Gaziantep Katliamı Raporu”, 2016
-
Anadolu Ajansı, dava karar haberi, 2019