Türkiye, güne İçişleri Bakanlığı’nın Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş ve bazı belediye meclis üyeleri hakkında “görevi kötüye kullanma” iddiasıyla soruşturma izni verdiği haberleriyle başladı. Cumhuriyet gazetesinden Emirhan Çoban’ın haberine göre, soruşturma izni, idari yargının verdiği imar iptali kararlarının uygulanmadığı iddiasına dayandırıldı. Gelişmenin ardından ABB yazılı bir açıklama yaparak, soruşturmanın özünde Melih Gökçek döneminde yapılan usulsüz imar artışlarının engellenmesine yönelik kararların yer aldığını vurguladı.
ABB: Usulsüzlüğe engel olunduğu için soruşturma açıldı
Belediyeden yapılan açıklamada, “Söz konusu soruşturma; Melih Gökçek döneminde yapılan usulsüz imar artışlarına engel olunması nedeniyle başlatılmıştır. Herhangi bir usulsüz imar artışı söz konusu değildir” denildi. Açıklamada özellikle Çankaya Dodurga bölgesinde Gökçek döneminde verilen imar artışlarının veto edilmesinin soruşturmanın merkezinde yer aldığı belirtildi. ABB, bu kararların hukuka aykırı imar uygulamalarını durdurmaya yönelik olduğunu savundu.
Bilirkişi tartışması yeniden gündemde
ABB açıklamasında, soruşturma sürecinde görev alan bilirkişiye de dikkat çekildi. Buna göre söz konusu bilirkişi, daha önce de Mansur Yavaş hakkında soruşturma izni verilen dosyalarda görev aldı. Aynı bilirkişinin Melih Gökçek ile görüştüğü iddiaları geçmişte gündeme gelmiş, Yavaş bu nedenle suç duyurusunda bulunmuştu. Belediyeden yapılan açıklamada, “Aynı bilirkişinin bu dosyada da yer aldığı anlaşılmıştır. Tüm hukuki itirazlarımız yapılmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
Gökçek dönemi imar artışları: Yargıdan uzak, sonuçları Ankara’da
Gökçek döneminde Çankaya Dodurga başta olmak üzere Ankara’nın birçok bölgesinde yapılan imar artışlarının çok sayıda örneği bulunuyor. Bu kararlarla konut sayıları ve inşaat alanları ciddi biçimde artırılırken, artan nüfusa karşılık sosyal donatı alanlarının yetersiz kaldığına dikkat çekiliyor. Uzmanlara göre bu süreç, Ankara’da trafik yoğunluğunun artmasına ve altyapı kaynaklarının zorlanmasına neden oldu. Buna karşın, söz konusu imar kararlarına imza atan Melih Gökçek hakkında yargısal bir sürecin işletilmemesi dikkat çekiyor.
Gökçek döneminde alınan bazı belediye meclisi kararları, Ankara’nın nasıl yapılaşmaya açıldığını gözler önüne seriyor. 2011 yılında Yenimahalle Alacaatlı Mahallesi’nde yapılan plan tadilatıyla konut sayısı 188’den 893’e çıkarıldı. 2012’de Çankaya Çavundur Mahallesi’nde 382 bin metrekarelik alan, Bakanlar Kurulu devre dışı bırakılarak kentsel dönüşüm alanı ilan edildi ve yaklaşık bir milyon metrekarelik ticaret alanı oluşturuldu. Aynı yıl Çayyolu’nda bir arsada inşaat hakkı plan tadilatıyla üç katına yakın artırılarak daire sayısı 103’ten 316’ya yükseltildi.
Soruşturmalar bununla sınırlı değil
İçişleri Bakanlığı, daha önce de Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin konser harcamalarına ilişkin iddialar kapsamında Mansur Yavaş ve Özel Kalem Müdürü Nevzat Uzunoğlu hakkında soruşturma izni vermişti. ABB yönetimi ise bu soruşturmaların ortak noktasının, geçmiş döneme ait uygulamaların denetlenmesi ve durdurulması olduğunu savunuyor. Yavaş cephesine göre tablo net: Gökçek döneminin imar politikaları yargıdan uzak kalırken, bu uygulamalara set çeken belediye yönetimi soruşturmalarla karşı karşıya bırakılıyor.