1966’da Batman’da doğan ve sanatında bellek, kimlik ve görünmez kılınan topluluklara odaklanan Ahmet Güneştekin, yeni sergisi “Benim için Yoktunuz” üzerine açıklamalarda bulundu. Güneştekin, sergi başlığının yalnızca bir isim değil, “hafızanın içinden yükselen bir çağrı” olduğunu vurguladı.
“Kim karar verir, kimin görünür, kimin yok sayılacağına? Eserlerim yüzey süslemesi değil, bir eylemdir. Katmanları kazır, bastırılmış sesi açığa çıkarırım.”
Roma Ulusal Galeri’nde Canova’nın mermerleri ve Burri’nin yanık yüzeyleriyle eserlerinin yan yana geldiğini belirten Güneştekin, bunu bir “rekabet değil, güzelliğin ağırlık merkezini kaydırmak” olarak tanımladı. Ona göre kusursuz biçimle yaralı hayat yan yana durduğunda topluluk yeniden tanımlanıyor.
Sergi kapsamında yayımlanan Silvana Editoriale kataloğu ise sanatçı için yalnızca bir kitap değil, “bir tanıklık sözleşmesi”:
“Hafıza geçmişi yumuşatmak için değil, bugünü değiştirmek için vardır. Kitabı açarsanız artık seyirci değilsiniz; davanın tarafısınız.”
Güneştekin, sergisinin izleyiciye teselli değil, varlık vaat ettiğini söylerken “Yoktunuz bir suçlama değil; bir davettir: Buradayız. Şimdi. Burada. Kalmanın sorumluluğuyla” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.
Roma’daki “Benim için Yoktunuz” sergisi, Güneştekin’in sanat pratiğinde hafıza, kimlik ve görünürlük üzerine yürüttüğü tartışmaları uluslararası sanat kamuoyuyla buluşturmaya devam ediyor.