Ölüm cezası, ceza hukukunun ve kriminolojinin en ağır ve en tartışmalı yaptırımı olarak kabul ediliyor. Özellikle 20. yüzyılın ortalarından bu yana, idam cezasına yönelik küresel muhalefet giderek güç kazandı. Bu süreçte çok sayıda ülke idamı tamamen hukuk sisteminden çıkarırken, bazı ülkeler yasalarında yer vermeye devam etse de fiilen uygulamıyor. Buna karşılık sınırlı sayıdaki devlet, idam cezasını hem hukuken koruyor hem de aktif biçimde uygulamayı sürdürüyor.

Britanya'da kadın düşmanlığına karşı okullarda eğitim verilecek
Britanya'da kadın düşmanlığına karşı okullarda eğitim verilecek
İçeriği Görüntüle

Mevcut veriler ışığında ülkeler dört gruba ayrılıyor: İdam cezasını tamamen kaldıran 113 ülke; hukuken koruyup fiilen uygulamayan 23 ülke; sadece en ağır suçlar için muhafaza eden 9 ülke; ve hem koruyup hem uygulayan 54 ülke. İran, bu son grupta yer alıyor ve idamı en yoğun uygulayan ülkeler arasında öne çıkıyor.

İran'da Mahsa Emini protestolarıyla ilgili 3 kişiye daha idam cezası verildi

Kadın idamlarında küresel tablo ve İran’ın yeri

İdam cezasını uygulayan ülkelerde ortak bir eğilim dikkat çekiyor: Kadınlara yönelik infazlar, erkeklere kıyasla oldukça sınırlı. Örneğin Afganistan’da son 25 yılda kadınlara verilen idam cezalarına rağmen herhangi bir infaz kayda geçmedi. Ancak İran, bu genel eğilimin dışında konumlanıyor.

Son bir yıl içinde İran’da 52 kadının idam edilmesi, ülkeyi bu alanda küresel bir “rekor” sahibi yaptı. Aynı dönemde Suudi Arabistan’da dokuz, Mısır ve Yemen’de ikişer, Irak’ta ise bir kadın idam edildi. Çin, Vietnam ve Kuzey Kore gibi ülkelerde ise infazların gizli yürütülmesi nedeniyle karşılaştırmalı veriler kamuoyuna yansımıyor.

İran'da 20 kişi idam edildi, insan hakları örgütleri tepkili - BBC News  Türkçe

Gizlenen veriler, sert yargı ve artan infazlar

İran’da 2010 yılına kadar infaz verilerinin büyük ölçüde gizli tutulması, 1979–2010 dönemine ilişkin kapsamlı istatistiklerin oluşturulmasını zorlaştırıyor. Ancak 2010–2024 yılları arasında en az 241 kadının idam edildiği biliniyor. Sadece 2024 yılında bu sayı 31 olarak kaydedilirken, 2024’ten bugüne infaz edilen kadın sayısı 52’ye ulaştı. Bu rakam, hem küresel ölçekte hem de İran’ın son on yılı içinde en yüksek düzey olarak öne çıkıyor.

İnfazların büyük bölümü cinayet, uyuşturucu suçları, casusluk ve İslam Cumhuriyeti’ne karşı ayaklanma ya da isyan suçlamalarına dayanıyor. Oysa birçok ülkede yargı mercileri, benzer suçlarda kadınlara yönelik “yargısal takdir” ve hafifletici nedenlere başvuruyor; annelik, toplumsal konum ve sosyal etkiler bu yaklaşımın gerekçeleri arasında yer alıyor.

Uzmanlara göre İran’daki rakamlar, yargı sisteminin bu tür bir takdir mekanizmasını neredeyse hiç işletmediğini ve kadınlar söz konusu olduğunda dahi olağanüstü sert bir ceza politikasının benimsendiğini ortaya koyuyor.

Kaynak: Haber Merkezi