İran’da kadınların zaten sınırlı olan hukuki güvenceleri, çeyiz yasasında yapılan son değişiklikle daha da daraltıldı. İran Parlamentosu, milletvekillerinin “acil ihtiyaç” olarak nitelediği düzenlemeyi kısa sürede kabul etti. Bu hızlı yasama süreci, aile içi şiddete karşı kadınları korumayı amaçlayan ve 14 yıldır Meclis’te bekleyen tasarıyla keskin bir tezat oluşturdu.

İran’da evlilik öncesinde belirlenen ve “mehrieh” olarak adlandırılan çeyiz, damat ya da ailesi tarafından kadına ödenmesi gereken bir borç olarak kabul ediliyor. Çoğunlukla altın sikke üzerinden belirlenen bu hak, nakit para, mülk ya da başka değerler şeklinde de kararlaştırılabiliyor. Hukuki olarak borç sayılan çeyiz, kadın tarafından evlilik süresince ya da boşanma aşamasında talep edilebiliyor.

Yeni düzenleme, boşanma durumunda erkeğin hapis cezası ile karşılaşmaması için ödemesi gereken altın miktarını ciddi biçimde düşürdü. Daha önce 110 altın sikke olan bu sınır, 14 altın sikkeye indirildi. Her bir sikkenin yaklaşık 8 gram altın değerinde olduğu belirtiliyor. Bu değişiklik, çeyizin kadınlar için sağladığı sınırlı mali güvenceyi daha da zayıflatıyor.

Rusya, DW'yi 'istenmeyen kuruluş' ilan etti
Rusya, DW'yi 'istenmeyen kuruluş' ilan etti
İçeriği Görüntüle

İran’da boşanma durumunda Batı ülkelerinin aksine mal paylaşımı yapılmıyor. Erkek eşin ölümü halinde ise kadın, yalnızca taşınır malların sekizde birini alabiliyor. Ev, arsa gibi taşınmazlar çocuklara; çocuk yoksa ölen kişinin anne ve babasına geçiyor. Ne çocuk ne de ebeveyn bulunması halinde, kadın mülkün yalnızca dörtte birini alabiliyor, kalan kısmı devlete devrediliyor.

Kadın hakları savunucusu Mahdieh Golrou, İran’daki yapının “ideolojik olarak derin biçimde kadın düşmanı” olduğunu söylüyor. 2019’dan bu yana yurt dışında yaşayan Golrou, İran’da kadın hakları ve demokrasi mücadelesi nedeniyle defalarca gözaltına alındığını belirtiyor. Golrou’ya göre, 2022’de Jina Mahsa Amini’nin polis gözetiminde hayatını kaybetmesinin ardından yükselen “Kadın, Yaşam, Özgürlük” sloganlı protestolar, kadınların kendi kaderini tayin etme talebini açık biçimde ortaya koydu.

Iranian Women's Rights Advocate Mahdieh Golroo Released From Jail · Global  Voices Advox

Kamusal alanda zorunlu başörtüsünü reddeden kadınların, İran toplumunda kadın imgesini ciddi biçimde etkilediğini ifade eden Golrou, çeyiz yasasındaki değişikliğin de bu direnişe karşı geliştirilen yeni bir araç olduğunu söylüyor. Golrou, kadınların daha fazla hak talebinin, İslam Cumhuriyeti’nin kadınları eşit yurttaş olarak tanımayan ideolojik yapısıyla temelden çatıştığını vurguluyor.

İran’da aile içi şiddete karşı yasal koruma eksikliği de sürüyor. 14 yıldır tartışılan ve kadınları aile içi şiddetten korumayı amaçlayan yasa tasarısı, defalarca budanmasına rağmen hâlâ yasalaşmadı. Kasım 2024’te gazeteci Mansoureh Ghadiri Javid’in eşi tarafından öldürülmesi, bu boşluğun yol açtığı sonuçları yeniden gündeme taşıdı. Kadın hakları üzerine çalışmalarıyla tanınan Ghadiri Javid’in yıllarca şiddete maruz kaldığı, ancak yasal süreçlere başvurması halinde çocuğunun velayetini kaybetme riski bulunduğu belirtildi.

İran’da çocukların velayeti genellikle babaya veriliyor. Devlet desteğinin yetersizliği nedeniyle birçok kadın şiddet vakasını bildirmiyor; bu da güvenilir istatistiklerin tutulmasını zorlaştırıyor.

İnsan hakları avukatı ve Saharov Ödülü sahibi Nasrin Sotoudeh ise kadınlara yönelik baskının, siyasi sistem içindeki nadir uzlaşı alanlarından biri olduğunu ifade ediyor. Sotoudeh’e göre, iktidar kriz dönemlerinde kadınlar üzerinden güç gösterisi yapmayı tercih ediyor ve kadınların baskılanması, devlet otoritesinin temel araçlarından biri haline geliyor.

Iran Human Rights Lawyer sentenced to 38 years in prison, according to  husband | CNN

Uzmanlara göre çeyiz yasasındaki değişiklik, muhafazakâr tabana yönelik sembolik bir mesaj niteliği de taşıyor. Buna rağmen İranlı kadınların ataerkil normlara karşı direnişi sürüyor. Resmi verilere göre ülkede evliliklerin yaklaşık yüzde 42’si boşanmayla sonuçlanıyor; Tahran’da bu oran yüzde 50’nin üzerine çıkmış durumda. Almanya’da ise boşanma oranı yaklaşık yüzde 35 seviyesinde.

Boşanma sürecinde birçok kadın, çeyizi çocukların velayetini alabilmek için bir pazarlık unsuru olarak kullanıyor. Ancak İran kaynaklarına göre çeyizin fiilen ödenme oranı yalnızca yüzde 3 civarında. Buna rağmen Meclis, hapis cezasını sınırlayan bu düzenlemeyi hayata geçirdi. Erkekler, kararlaştırılan çeyizin tamamından hukuken sorumlu olmaya devam etse de, 14 altın sikkenin üzerindeki borçlar için artık hapis cezası uygulanmayacak. Bu borçların nasıl ve ne zaman tahsil edileceği ise belirsizliğini koruyor.