HBO Max’te yayınlanan The Pitt dizisindeki bir sahnede, genç bir TikTok fenomeni Nandi’nin cadde ortasında sayıklayarak yürümesiyle başlayan sahne aslında kurgu değil, gerçeğe oldukça yakın. Nandi’nin nedeni bilinmeyen titreme, uykusuzluk ve halüsinasyon nöbetlerinin sebebi, kullandığı ithal bir yüz nemlendiricisinden bulaşan cıva zehirlenmesi olarak ortaya çıkıyor.

Dizideki bu olay, günlük hayatımızda kullandığımız makyaj malzemeleri, şampuanlar ve kremlerin içinde hâlâ potansiyel olarak toksik kimyasallar bulunduğunu hatırlatıyor.

PFAS: Görünmez tehlike

2021’de ABD ve Kanada’da satılan 231 kozmetik ürünü üzerinde yapılan bir araştırma, ürünlerin %52’sinde PFAS (per- ve polifloroalkil maddeler) bulunduğunu ortaya koydu. Bu maddeler hormon dengesini bozarak ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.

Kürtaj yasaklanamaz: İstanbul’da küresel feminist buluşma
Kürtaj yasaklanamaz: İstanbul’da küresel feminist buluşma
İçeriği Görüntüle

En yüksek PFAS oranları fondötenlerde (%63), suya dayanıklı maskaralarda (%82) ve kalıcı rujlarda (%62) tespit edildi. Üstelik bu ürünlerin %88’inde etiketlerde bu maddelerin varlığı hiç belirtilmemişti.

Siyah kadınlara yönelik ürünlerde de tehlike büyük: Saç düzleştiricilerin yarısında kanserle ilişkilendirilen formaldehit tespit edildi.

Umut veren gelişmeler

Ancak 2025 tarihli Beauty & Personal Care Ingredient Intelligence Report (ChemFORWARD) raporu, olumlu bir tablo da çiziyor. Rapora göre, riskli kimyasalların oranı %2 azaldı.
ChemFORWARD kurucusu Stacy Glass, “Endüstri iş birliğiyle toksik kimyasalların azaltılması mümkün” diyor.

Yine de analiz edilen ürünlerin %4’ünde hâlâ “yüksek riskli kimyasallar” yer alıyor. Bu kimyasallar özellikle rende, nemlendirici, kapatıcı, şampuan ve saç kremi gibi ürünlerde yoğunlaşıyor.

Hangi maddelerden uzak durmalı?

ChemFORWARD raporu, tüketicilere bazı maddelere dikkat etmeleri konusunda uyarıyor.

  • Cyclopentasiloxane ve Cyclomethicone: Saç ve cilt ürünlerine ipeksi his katıyor ama sucul canlılara zarar veriyor.

  • Methylparaben: Vücuttaki östrojen hormonunu taklit ediyor, hormon sistemini bozabiliyor.

  • D&C Red 27, 28, Acid Red 92: Uzun süreli rujlarda kullanılan bu boyalar üreme ve bağışıklık sistemine zarar verebilir.

  • BHT (Butylated Hydroxytoluene): Deriden kolayca emiliyor, endokrin bozucu etkiler taşıyor.

Görünmeyen risk: Bilinmeyen kimyasallar

Analiz edilen 1.25 milyon bileşenin %24’ünün güvenlik verisi hâlâ bilinmiyor. Raporda, “Nasıl ki ‘yağsız’ bir atıştırmalık yüksek oranda şeker içerebiliyorsa, ‘temiz içerikli’ bir kozmetik de güvenli olmayabilir,” ifadeleri yer aldı.

Uzman Heather McKenney, bitkisel içeriklerin bile her zaman zararsız olmadığını hatırlatıyor: “Kök, yaprak, sap… Her biri farklı şekilde işleniyor ve toksisite düzeyi değişiyor.”

Tüketici ne yapmalı?

Uzmanlar, tüketicinin değil üreticinin sorumluluk alması gerektiğini söylüyor.
Yine de güvenli içerik arayanlar, glycerin, hyaluronic acid, iron oxides ve tocopheryl acetate gibi maddeleri tercih edebilir.

ChemFORWARD raporuna göre, güzellik endüstrisinde “daha güvenli kimya”ya geçiş başladı. Glass, “Doğru stratejilerle toksik kimyasalların yerine güvenli alternatifler kullanılabilir. Bu dönüşüm çoktan başladı,” diyor.