Gazeteci İsmail Saymaz, 23 Ekim 2025’te Halk TV’deki köşesinde, “ÖSYM sistemine girilerek altı adayın YKS tercihleri değiştirildi” iddiasını gündeme getirdi. Saymaz, ilk mağdurun İzmirli bir adayın ailesi tarafından fark edildiğini yazdı.
İddialar, ağustos ayında ortaya çıkan sahte diploma soruşturmasının ardından gündeme geldi. Soruşturma, sahte kimlik ve e-imzalarla ehliyet sınav sonuçlarını değiştiren, üniversite diploması düzenleyen bir şebekeye yönelik yürütülüyordu. E-imzası kopyalananlar arasında BTK, YÖK, MEB ve 14 üniversiteden yetkililer bulunuyordu.
ÖSYM: “Veri sızıntısı yok, sorumluluk adaylarda”
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığı, iddiaları yazılı açıklamayla yalanladı. Açıklamada, Aday İşlemleri Sistemi’nde (AİS) “herhangi bir veri sızıntısının tespit edilmediği” belirtilerek şu ifadelere yer verildi:
“Kullanıcı bilgileri güvenli şekilde saklanmaktadır. Adayların T.C. kimlik numaraları ve AİS şifrelerini başkalarıyla paylaşması nedeniyle yaşanan örnekler geçmişte de basına yansımıştır.”
Kurum, adaylara hesap bilgilerini kimseyle paylaşmamaları uyarısında bulundu ve “kullanıcı bilgilerinin gizliliğinin adayların sorumluluğunda olduğunu” vurguladı.
Arka plan: Sahte kimlik ve e-imza soruşturması
Sahte diploma ve e-imza skandalına ilişkin iki ayrı iddianamede toplam 199 şüpheli bulunuyor. Şebekenin, elektronik imzaları kullanarak kamu sistemlerinde usulsüz işlem yaptığı öne sürülmüştü. Olayın ardından dijital güvenlik protokollerinin yetersizliği yeniden tartışma konusu oldu.





