Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’in (yirmi bir) şüpheli ölümüne ilişkin dosyaya eklenen Adli Tıp Kurumu (ATK) raporu, kritik bir tespiti ortaya koydu. ATK, Kabaiş’in vücudunda tespit edilen iki erkek DNA’sına ilişkin daha önce dile getirilen “bulaş ihtimalinin” ortadan kalktığını bildirdi.
Ek raporda otopsi sırasında, cenazenin bulunması ve taşınması sürecinde temas edenler ile Kabaiş’in irtibat kurduğu kişiler dâhil toplam yüz otuz dört kişiden DNA örneği alındığı, iki DNA’nın bu kişilerden hiçbiriyle eşleşmediği kaydedildi. Böylece söz konusu bulguların “çevresel bulaş değil, dosyada yer almayan başka kişilere ait olduğu” kesinleşti.
Savcılık şüphelilere yönelecek
Yeni tespitle birlikte soruşturmanın, savcılığın şüphelendiği kişiler yönünden DNA karşılaştırmasına kayacağı öğrenildi. Hukukçular, dosyanın hâlâ belirsizlik riski taşıdığını ancak en kritik verinin Rojin’in telefonundan çıkacak bilgiler olacağını ifade ediyor.
Olayın seyri ve yanıt bekleyen sorular
Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024’te kaldığı yurttan çıktıktan sonra göl kıyısında kaybolmuş; cenazesi 15 Ekim’de Mollakasım Mahallesi’nde bulunmuştu. Son görüldüğü yer ile cenazenin bulunduğu nokta arasında yaklaşık yirmi kilometre bulunması ve Van Gölü’ndeki akıntı yönünün ters olması, ölümün kendi kendine gerçekleşmediği şüphesini artırmıştı.
Otopsiye katılan bağımsız hekim sırt, diz arkası ve boyunda morluklar gördüğünü aktarmış ancak bu bulgular resmi rapora yansımamıştı. İstanbul ATK’nin 14 Kasım 2024 tarihli raporu “suda boğulma” tespiti yapmış; olayın intihar, kaza ya da dış etken olup olmadığına dair kanaat bildirmemişti.
Baroların itirazı ve ek rapor süreci
Van ve Diyarbakır baroları, ATK’nin bir yıl boyunca elindeki DNA verisini açıklamaması nedeniyle kurum hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Ardından barolar ve Adalet Bakanlığının talebiyle ATK’den ek rapor istendi. Son gönderilen raporda bulaş ihtimalinin tamamen ortadan kalkması, soruşturmayı yeni bir aşamaya taşıdı.
Arka plan
Kabaiş dosyası, kayıp bildirimindeki gecikme, çelişkili otopsi bulguları ve DNA örnekleri nedeniyle kamuoyunda geniş yankı uyandırmış durumda. Aile ve barolar, faillerin tespiti için sürecin hızlandırılmasını talep ediyor. Savcılığın yeni DNA karşılaştırmalarıyla dosyayı netleştirmesi bekleniyor.