Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmayla ortaya çıkan sahte diploma çetesinin başında olduğu öne sürülen Ziya Kadiroğlu’nun, 2010 ve 2016 yıllarında kamuoyunda “KPSS çetesi” olarak bilinen davalarda örgüt lideri olarak yargılandığı ve çeşitli suçlardan ceza aldığı öğrenildi.

T24'ten Cengiz Anıl Bölükbaş'ın haberine göre, Düzce Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan ve halen tutuklu bulunan Kadiroğlu, önceki ifadelerinde, birçok merkezi sınavda (KPSS, ALES, YDS, ÖSS, HSYK) soruları önceden temin ettiği ve başkalarının yerine sınava “joker aday” soktuğu iddialarına ilişkin işlem gördüğünü söyledi. Aynı zamanda sahte diploma temini ve kamu atamalarına ilişkin başka bir davada da ceza aldığını kabul etti.

"Akademisyenler tezimi çaldı, aleyhime tanıklık yapan arkadaşım kadro aldı"
"Akademisyenler tezimi çaldı, aleyhime tanıklık yapan arkadaşım kadro aldı"
İçeriği Görüntüle

E-imzayla devlet sistemlerine sızdılar

Soruşturmaya göre, Kadiroğlu'nun liderliğindeki şebeke, sahte kimliklerle e-imza çıkartarak üniversitelerin bilgi sistemlerine giriş yaptı. Buradan sahte diplomalar, ehliyetler ve ustalık belgeleri üretildi. Hazırlanan iddianamede, Kadiroğlu'nun bu işlemler için kullanılan telefon hatlarının bir kısmını bizzat kullandığı, sistemlere bu hatlar üzerinden girdiği ve kişisel verilere eriştiği belirtildi.

İddianamede yer alan ifadelere göre, diğer şüpheliler de sahte kimlikleri Kadiroğlu’ndan temin ettiklerini ve sistemlerdeki panel sorgulamalarını onun yönlendirmesiyle gerçekleştirdiklerini beyan etti.

Yüzlerce kişi kamu görevine girmiş olabilir

Savcılık, şu ana dek iki iddianame hazırlarken, devam eden soruşturmalarda bu yapı aracılığıyla sahte diploma alan kişi sayısının 400’e kadar çıkabileceğini değerlendiriyor. Sahte belgelerle özellikle “hukuk, mühendislik ve öğretmenlik” gibi alanlara yerleştirilen kişilerin kamu kurumlarında görev aldığına dair bulgular dikkat çekiyor.

Kamu güvenliği açısından ciddi risk

E-devlet ve YÖK sistemlerine sahte belgeler yükleyebilen bu çetenin, yalnızca bireysel çıkar için değil, kamu sistemlerine sistematik bir sızma planı güttüğü değerlendiriliyor. Uzmanlar, bu durumun hem eğitim kurumları hem de kamu güvenliği açısından ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguluyor.

Kaynak: T24