Hakkâri’nin Yüksekova ilçesine bağlı Kilimli köyünde taşımalı eğitim hizmetinin sağlanmaması, çocukları her gün insan onuruna aykırı koşullarda okula gitmek zorunda bırakıyor. Öğrenciler kilometrelerce yolu yürümekle kalmıyor, kimi zaman at sırtında okula ulaşmaya çalışıyor.
Sadece Kilimli değil, pek çok kırsal yerleşimde de aynı tablo yaşanıyor. Eğitim-Sen’in raporlarında da defalarca dile getirilen bu durum, taşımalı eğitim sistemindeki yapısal çöküşün en somut göstergesi. Özellikle kış aylarında ağırlaşan coğrafi koşullar, öğrencilerin sağlığını ve güvenliğini ciddi biçimde tehdit ediyor.
Sorunun kaynağı ise tek boyutlu değil. İhale süreçlerinde yaşanan gecikmeler, taşımacı bulunamaması, bütçe yetersizlikleri ve idari koordinasyon eksiklikleri bu tabloya yol açıyor. Ancak ulusal mevzuat ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler, devletin bu engelleri ortadan kaldırmakla yükümlü olduğunu açıkça ifade ediyor.
Konu Meclis gündemine de taşındı. DEM Parti Hakkâri Milletvekili Öznur Bartin, Milli Eğitim Bakanlığı’na yazılı soru önergesi verirken Meclis Başkanlığı’na da araştırma önergesi sundu. Bartin, sorunun yalnızca Kilimli’ye özgü olmadığını, taşımalı eğitim sisteminin genelinde ciddi bir kriz yaşandığını belirtti.
Önergede şu sorular yöneltildi:
-
Kilimli’de taşımalı eğitim hizmeti verilmediği iddiası doğru mu, kaç öğrenci etkileniyor?
-
Sorunun gerekçesi ihale, bütçe ya da idari engel mi?
-
Bakanlık bu soruna yönelik hangi acil ve kalıcı tedbirleri alacak?
-
2023–2025 arasında Hakkâri genelinde taşımalı eğitimden yararlanamayan öğrenci sayısı nedir?
-
Devamsızlık, öğrenme kaybı ve psikolojik etkiler ölçülüyor mu?
-
Sorumlular hakkında idari veya hukuki işlem başlatıldı mı?
Bartin ayrıca, Kilimli’ye ilişkin ayrıntılı olay raporunun, il genelinde taşımalı eğitim eksikliklerinin dökümünün ve kalıcı çözüm planının kamuoyuna açıklanması gerektiğini vurguladı.
