UN Women, teknoloji ve dijital araçların yaşamı dönüştürdüğü bir dönemde, bu alanların kadınlar ve kız çocukları için giderek artan bir tehdit hâline geldiğini vurgulayarak, teknolojiyle kolaylaştırılan kadına yönelik şiddetin (TF VAWG) küresel eşitlik mücadelesinin kritik bir sınavı olduğunu belirtti. Dijital mecralarda kadınları taciz etmek, tehdit etmek ve susturmak amacıyla kullanılan yöntemlerin, çevrimdışı şiddetle yakından bağlantılı olduğu ve köklü ayrımcılık kalıpları tarafından beslendiği ifade ediliyor.
Yayınlanan belge, UN Women’ın bu yükselen tehditle mücadele yaklaşımını ortaya koyuyor. UN Women Stratejik Planı 2026–2029 ile uyumlu olan strateji, teknoloji kaynaklı şiddeti kurumun tüm çalışma alanlarının merkezine yerleştiriyor ve bu tehdidin kadına yönelik şiddet döngüsünün ayrılmaz bir parçası olduğunu açıklıyor.
Belgede, daha güvenli dijital alanlar için insan haklarına dayalı, toplumsal cinsiyete duyarlı ve kapsayıcı bir vizyon tanımlanıyor. Teknoloji ve dijital ekosistemlerdeki zararlı cinsiyet normlarından yetersiz düzenlemelere, veri eksikliğinden hizmetlere erişim sorunlarına kadar temel etkenler ve mevcut boşluklar ortaya konuyor. UN Women’ın küresel yanıtı ise beş temel etki alanında yapılandırılıyor: norm ve standartların güçlendirilmesi, veri ve kanıtların genişletilmesi, sosyal normların ve dijital ekosistemlerin dönüştürülmesi, hayatta kalan odaklı ve adalet temelli çözümlerin geliştirilmesi ile kadınların sesini, karar alma gücünü, dijital dayanıklılığını ve liderliğini artırmak.
Strateji, küresel, bölgesel ve ulusal düzeyde uygulanacak somut adımlara rehberlik ederek UN Women ve ortaklarına dijital dönüşümün kadınların ve kız çocuklarının haklarını güçlendirmesi için kapsamlı bir yol haritası sunuyor; teknolojinin bir tehdit olmaktan çıkıp eşitlik ve özgürleşmeyi destekleyen bir araca dönüşmesini hedefliyor.