CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Irak-Türkiye ham petrol boru hattına ilişkin “usulsüz petrol taşıması” iddialarını gündeme taşıdı. Yavuzyılmaz, 21 Mayıs 2014–30 Eylül 2018 döneminde yapılan işlemler nedeniyle güncel kurla yaklaşık 43 milyar Türk Lirası’nın “buharlaştığını” ileri sürdü.
Yavuzyılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, iddialarını “Oscarlık performans” ifadesiyle madde madde sıraladı.
Usulsüz taşıma ve şirket zinciri iddiası
Yavuzyılmaz’ın iddiasına göre, söz konusu dönemde AKP iktidarı Irak Merkezi Hükümeti’nin izni olmadan, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile yapılan anlaşma kapsamında Irak-Türkiye ham petrol boru hattından petrol taşıdı. Bu taşıma karşılığında IBKY’nin 2 milyar 101 milyon dolar ücret ödediğini belirten Yavuzyılmaz, paranın doğrudan Türkiye’ye değil, Jersey Adası’ndaki bir şirkete yönlendirildiğini savundu.
Bu şirketin, BOTAŞ’a bağlı bir yapıyla ilişkili olan Turkish Energy Company (TEC) olduğunu ifade eden Yavuzyılmaz, “matruşka” benzeri şirket yapılanmasının para takibini zorlaştırmak amacıyla kurulduğunu öne sürdü.
“1 milyar dolar kayıp” iddiası
Açıklamaya göre Jersey merkezli TEC şirketinin hesaplarına giren 2 milyar 101 milyon doların yalnızca 1 milyar 97 milyon doları BOTAŞ’a aktarıldı. Yavuzyılmaz, aradaki 1 milyar 4 milyon doların kayıp olduğunu, bunun da güncel kurla yaklaşık 43 milyar liraya karşılık geldiğini iddia etti.
Yavuzyılmaz ayrıca, uluslararası alanda usulsüzlüklerin fark edilmesi üzerine Jersey’deki şirket hesaplarına gizlilik getirildiğini, ardından bu şirketin kapatılarak Ankara’da benzer isimli yeni bir şirket kurulduğunu öne sürdü.
Tahkim kararı ve ceza
CHP’li Yavuzyılmaz’ın paylaştığı bilgilere göre, Irak’ın Türkiye aleyhine Uluslararası Tahkim Mahkemesi’nde açtığı dava sonuçlandı. Mahkeme, usulsüz petrol taşıması nedeniyle Türkiye’yi 1 milyar 471 milyon dolar tazminata mahkûm etti. Yavuzyılmaz, bu tutarın güncel kurla yaklaşık 63 milyar liraya denk geldiğini belirtti.
“Yargılanan tek kişi benim” iddiası
Yavuzyılmaz, açıklamasının sonunda, söz konusu süreçle ilgili şu ana kadar yargılanması istenen tek kişinin, 277 sayfalık tahkim kararını kamuoyuna açıklayan kendisi olduğunu öne sürdü.
İddialara ilişkin ilgili kurumlar ve yetkililer tarafından yapılmış bir açıklama bulunmuyor.




